+1
ALINTIDIR
bir insan 20'li yaşlarinda bende dehb varmış diyorsa öncelikle beyninin ırzına geçmediğinden emin olmalı bence.
beyniniz farkında olmadan internet, sigara, ferre , rafine şeker gibi insan doğasına aykırı, suni ve abartılı dopamin salgılatan eylemler nedeniyle gibildiyse monoton işleri yapmakta zorlanacak ve sonrasında dikkat ekgibliğim var diye doktora koşacaksınız. doktor birkaç bir şey soracak sonra da ritalin veya concerta yı yapıştıracak.
ilk hafta her şey güzel gelecek. sanki yeniden doğmuş gibisinizdir. anlamsız bir mutluluk, özgüven, her şeyi başarabilirim hissi ilacı aldıktan sonraki 6-8 saat boyunca devam edecek. yaklaşık 10-15 gün sonra doz yetmemeye başlayacak.
kişi bu noktada bir seçim yapmalıdır. ya dozu artırıp sürekli bu ilaca bağımlı olacak ya da sorunun kaynağını halledecek.
1)sigara
2)facebook, instagram gibi sıkılmanın mümkün olmadığı yani sürekli görsel bombardımanın olduğu internet siteleri
3)ferre
4)rafine şeker ve insulini firlatan basit karbonhidratlar
ozellikle ferrebeynin ödül sistemini mahvediyor. ödül sistemi; motivasyonun, hayattan zevk almanın kısaca düzgün stabil bir hayatın temel düzenleyicisi.
ama önemli olan dopamin miktarı değil. dopamini bağlayacak yani dopaminin beyinde etki yapmasını sağlayacak dopamin reseptörleri ise çok daha önemli.
ferre izleyerek mastürbasyon yapmanın dopamin reseptörlerine etkisi korkunç. bu reseptörler ferreyla salgılanan dopaminin bolluğu karşısında afallıyor, aşırı stimülasyondan (zevk, high olma durumu da diyebiliriz) beynin zarar görmesini engellemek için duyarsızlaşıyor. dolayısıyla bir ferre bağımlısı günde 5-6 kez ferre izleyip boşalmasına rağmen kendini iyi hissetmez. beyni dopamin içinde yüzerken dopamin reseptörlerinin duyarsızlaşması sonucu normal hissetmek için daha çok ferre izleyip daha çok mastürbasyon yapması gerekir. ama yine de iç huzuru yoktur. hayattan keyif almaz vs.
yaşadığı hayatı sorgulamayan, hedefsiz, amaçsız ot sürüsünü kolayca yönetmek gibi bir amacınız yoksa küresel olarak ferre endüstrisine harcanan paranın büyüklüğü ve ferreya ulaşımın bu kadar kolay ve bedava olması sizin için bir anlam ifade etmiyor olabilir. bunu inançlı biri olarak söylemiyorum. tamamen dini referanslardan bağımsız olarak gördüğümü söylüyorum.
aynı şey sigara ve şeker için de geçerli. ödül ve bağımlılık mekanizmasının temelde ferredan farkı yok.
sigara içerek 30 sene tütün kartellerini ve fahiş vergilerle devleti finanse ediyoruz. kanser koah olduğumuzda da sigorta ve ilaç şitketleri domaltıyor bizi.
şekerin de sigaradan farkı yok. diabet, obezite, koroner hastalıklar vs. yine aynı para kazanma mekanizması.
devletler insanların sağlığını düşünseydi sigara, şeker komple yasaklanırdı.
velhasıl bu dördünü bırakırsanız ilacın yapacağı işi yapmış oluyorsunuz. ama bir fark var arada. bu eylemlerden uzak kalmanin getirdiği dopamin ekgibliği sizi depresyona sokabilir. ne kadar bagimli olduğunuza bagli ama;
kesinlikle iyi hissetmeyeceksiniz.
çünkü bu aktivitelerin uyusturucu bagimliligindan farki yok. yoksunluga gireceksiniz. bu da bolca sabir ve duzenli spor ile aşılabilir. günlük 1 saat spor yapmakla modunuzun nasil degistigine şaşıracaksınız.
bu yoksunluk döneminin ne kadar surecegi kisiden kişiye değişir. ama eninde sonunda duzeleceksiniz. kendinize sadece 90 gün verin. 90 gün boyunca bu kurallara uyup hayatiniza bakin. gelisme olmazsa bile, simdiki halinizden daha kotu olmayacaksiniz. 90 gun sonunda bende bir taka yaramadi derseniz tekrar eski duzeninize donebilirsiniz. ki boyle bir sey olmayacak.
ama "bende dehb varmış" deyip concerta icmek daha kolay geliyor çoğumuza.
edit: bunlari genetik olarak dehb'li kisiler icin yazmadim. genetik olarak kendinizi bildiniz bileli dehb'liyseniz yine de bu saydiklarimi birakarak bir nebze de olsa fayda görebilirsiniz.
bu entrynin asil muhatabı bir sekilde üniversiteye kadar gelmis, eskiden onemli bir dikkat sorunu olmayan ama son yillarda dikkat ekgibliginden yakinan kisiler. ilaca baslamadan once mutlaka denenmesi gereken bir yol olarak bir tavsiye sadece.
-allahdiyenaslan (ekşi yazarı)
Tümünü Göster