/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 26.
    +7 -3
    Sırf bunu yazmak için giriş yaptım
    Kızların yaşı arap geleneği olarak ergenliğe girdikten sonra sayılırdı
    O iklimde 10 yaşında bile ergenlipe girdiğini saysak 19 yaş olur
    ···
    1. 1.
      +3 -1
      Kesin öyledir

      “Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) beni altı yaşımda iken nikâh etti; dokuz yaşımda iken de benimle zifafa girdi. Müteakiben Medînefye geldik. Ben bir ay sıtmaya tutuldum. (Bu sebeble saçlarım döküldü) nihayet saçlarım (tekrar büyüyerek) omuzlarıma indi. Derken bana Ümmü Rumân geldi. Ben kız arkadaşlarımla birlikte tahtaravalli oynuyordum. Bana seslendi. Hemen yanına vardım. Beni ne yapacağını bilmiyordum. Elimden tutarak beni kapıda durdurdu. Nefesim kesilmiş, Iıeh heh diye soluyordum. Nihayet hızlı solumam zail oldu. Ümmü Kuman beni bir odaya aldı. Pir de ne göreyim Ensardan bir takım kadınların huzurundayım. Kadınlar : Hayırlı, uğurlu ve mübarek olsun, dediler. Ümmü Rumân da beni onlara teslim etti. Kadınlar başımı yıkadılar. Beni çekip çevirdiler. Bir de Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kuşluk zamanı ansızm çıka geldi. Kadınlar beni ona teslim ettiler.” (bkz: Buhari e’s Sahih Kitabu Menakıbı’l-Ensar/44 Tecrid Hadis no 1553 Müslim e’s-Sahih Kitabu’n-Nikah/69 Hadis no 1422)

      “Aişe (r.a.) şöyle anlatıyor : Ben arkadaşlarımla beraber bebeklerimle oynardım. O sırada Peyganber (s.a.v) gelirdi. Onu görünce arkadaşlarım kaçışırlardı. Fakat Peygamber (s.a.v) onları ben onlarla beraber olmak istediğim için geri getirirdi. Bazen onlar kaçmaya fırsat bulamadan: “Olduğunuz yerde kalın” derdi. Çocukları sevdiği ve kızlarıyla oynamaya alışık olduğu için bazen onlara katılıp oyun oynardı. Oyuncakların ve bebeklerin bir çok rolleri vardı. Aişe (r.a.) şöyle diyor: Bir gün ben oyuncaklarımla oynarken Peygamber (s.a.v) içeri girdi ve : “Ey Aişe bu hangi oyun ?” dedi. Ben “Süleyman’ın atları” dedim. O da bana güldü. Fakat bazen geldiğinde onları rahatsız etmemek için cübbesine bürünür beklerdi.”
      ···
    2. 2.
      0
      Adam sana söylemiş işte kardeş hâlâ Hadis-i Şerif yazarak terslemeye çalışıyorsun.
      BAK KARDEŞiM!
      Eski Cahiliye Arapları kız çocuklarına zerre kadar değer vermez; sanki bir utanç sembolüymüş gibi toprağa gömerlerdi.Bu yüzden o dönemde yaşayan çoğu kadının yaşı tam olarak kesin bilgilerle bilinmemektedir. Yaşamalarını bile istemeyen bir toplum birde yaşlarını mı hesaplayacak? Bundan öte o kültürde yaş kavramı çokta önemli değildi. Günümüzdeki gibi akıl seviyesinin, yaştan geldiğine inanılmıyor; yaş hiç önemli görülmediği için (doğum günü gibi kutlamalar vs.) o zaman ki Arap Milletinde yaş verileri her zaman özellikle ve özellikle kadınlarda yanlış olabilir.Onu bunu bırakalım toplumumuzda Dedelerimizin, nenelerimizin yaşları bile çeşitli nedenlerden ötürü yanlış yazdırılmıştır.Bu ilkel vakalar 1920-1960’lı yıllarda yani çokta uzak olmayan yıllarda vuku buluyorken; bahse konu yıl 1400 yıl önce.

      Olayın aslına gelecek olursak;
      Her kızımız Yüce Allah’tan diliyoruz ki Hazreti Aişe (RadıyAllahu Te’âlâ Anha) gibi temiz, namuslu olsun.
      Hazreti Aişe, Sevgili Peygamberimiz’e gelmeden önce nişanlanmıştı. Ancak damat olacak kişinin babası bu nişanı bozdu. Sonra Senet-ül Hüzn yaşandı, yani Hazreti Hatice (RadıyAllahu Te’âlâ Anha) vefat ettikten sonra Sevgili Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu Vesselam) çok büyük bir hüzün yaşamış, Mübarek çocukları Annesiz kalmıştır. Bunun üzerine Kendilerine Mübarek Çocukları’na bakma konusunda sıkıntı yaşayacağı söylenmiş ve evlenmesi teklif edilmiştir. Hazreti Aişe ise evlilik çağında nişanlanmış fakat nişanı bozulmuş BLUĞ YAŞI 9 olan bir kızdır. Arap kültüründe ise bir kızın olgunluğa erdikten sonra yaşı sayılırdı. Normal bir kız 13-14; Arap yarımadasının iklim şartlarında ise 11-12 yaşlarında ergenliğe girdiğini baz alırsak; Hazreti Aişe 20-21 yaşlarında bir nişan evresi geçirmiş, evlilik çağında, genç bir kızdı. Rasulullah (Aleyhissalatu Vesselam) ile evlendi.

      Yukarıda “marlament” nickli kardeşimiz ifade etmiş.Sen hâlâ aksini ispat ettiğini sanarak Hadis-i Şerif paylaşmışsın. Halbuki arkadaşımızın dediği doğru, seninde paylaştığın Hadis-i Şerif’teki gibi 20-21 yaşında zifafa girmiştir.

      Bu da tarih ve bibliyografların ittifak ettiği yazı;
      Tarihçilerin ve bibliyografların tespitine gore Hz. Ayşe, Peygamberimizin kızı Hz. Fatıma'dan beş yaş küçüktür. Hz. Fatıma Peygamberlikten 5 yıl önce doğmuştur. Demek ki Hz. Ayşe, Peygamberliğin başlangıç yılında doğmuştur. Hz. muhafazid Peygamber olduktan itibaren 13 yıl Mekke'de kaldı. Peygamber hicret ettiği zaman Ayşe 13 yaşında olmalıdır. Peygamber Medine'ye göçtükten iki yıl sonra Ayşe ile evlendiğine göre (el-isâbe: 4/359) demek ki evlendiği zaman Hz. Ayşe en az 15 yaşında idi. Ayrıca Hz. Ayşe, Peygamber'le nişanlanmadan önce Cübeyr ibn Mut‘im’e nişanlı veya sözlü idi. Bu da onun, Peygamber, kendisini istemeden önce evlenecek yaşta olduğunu göstermez mi? Bu yaş da her hâlde dokuz yaş değildir. Demek ki Peygamber istediği zaman Ayşe, en azından evlenecek çağ olan 15 yaşlarında idi. Bu yaş da Arabistan gibi sıcak ülkelerde tam evlenme çağıdır. Bizde de eskiden kız çocukları erken evlendirilirdi. "14'üne gelince kızı ya ere veya yere vermeli" cümlesi bir ata sözü gibi söylenir. Zaten evlenecek çağda olmayan birisini Peygamber’e önermezlerdi. Çünkü Hz. Ayşe'yi direkt olarak Peygamber istememiş, halası onu Peygamber'e önermiş, o da uygun görmüştü. Bir başka rivayete göre Hz. Ayşe Peygamberimizin kızı Fatma ile yaşıttır. Fatma’nın doğumunda babası 35 yaşında idi. Bu durumda Ayşe evlendiğinde 20 yaşlarındadır.
      Tümünü Göster
      ···
   tümünü göster