ben ise 1.47 boyunda kaslı birisiydim.

bir akşam diyarbakır'ın hazro ilçesinde kahvede oturup sarma tütünümü içerken, 78 model bir ford durdu karşı caddede. şoför mahalinde inen iri yarı bıyıklı bir adam sağ arka kapıyı açıp bir şeyi hızla fırlattı yere ve yeniden araca binerek uzaklaştı.

karşıda belirli belirsiz bir şeyler vardı. sonradan adının berna olduğunu öğrendiğim bu güzel kadın bir deniz kızı gibi sürünerek caddeyi çekti.

hazro'da sıradan bir gün olmadığı aşikardı. rüzgarda savrulan çalı topakları arasında bana doğru sürünerek gelen bu şey kesinlikle kısmetim olmalıydı.

- suri, sadaka ?

dedi bana bakıp.

- sorry, we dont know your language.

dedim.

baştan söylesen diyerek sütyeninden sigara tabakasını çıkardı. tabakanın içinde türlü renkten prezervatifler vardı. bir tanesini oracıkta benim 3.7 cm lik yeni tıraşlı ve tıraştan tahrişli aletime takmak istedi. ne yapıyorsun seni sersem ! diye bağırdım ve elindeki pembe renkli prezoyu yere fırlatıp, tabakada ki buz mavisi renginde olanı seçtim.

az eğil hele dedi. dizlerimin üstüne çöktüm. bu da steril bir şekilde cork cork diye emdi durdu benimkini. keyfimiz iyiydi. o benimkini emiyor, bende çömelmekten uyuşan dizlerimi sıvazlıyor ve üstüne düşmeyeyim diye gayret ediyordum.

3 temmuz 2013 - yaşanmış bir aşk hikayesi- sahife 4