0
"O kâfir hakkında iki ihtimal var. O kâfir ya ademe (yokluğa, hiçliğe) gidecektir veya dâimi bir azap içinde mevcut kalacaktır. Vücudun (var olmanın), velev Cehennem de olsa ademden daha hayırlı olduğu vicdanî bir hükümdür. Zira adem şerr-i mahz (sırf şer ve çirkin) olduğu gibi, bütün musibet ve mâsiyetlerin de merciidir. Vücut ise velev Cehennem de olsa hayr-ı mahzdır (mutlak hayırdır). Maahâzâ kâfirin meskeni Cehennemdir ve ebedî olarak orada kalacaktır."
"Fakat kâfir kendi ameliyle bu duruma kesb-i istihkak etmiş ise (hak etmişse) amelinin cezasını çektikten sonra ateş ile bir nevi ülfet (alışkanlık) peyda eder ve evvelki şiddetlerden azade olur. O kâfirlerin dünyada yaptıkları âmal-i hayriyelerine (iyi işlerine) mükâfeten şu merhamet-i ilâhiyeye mazhar olduklarına dair işârât-ı hadisiye (hadis-i şeriflerin işareti) vardır." (işârâtü'l-icâz, s. 90)