bir dükkan düşünün,
içine giriyorsunuz, kapısı işlemeli, camları geniş, koltukları sandalyeleri lüks, zemin kaplamaları, duvar kağıtları en pahalısından, lazım olmayan pahalı süs eşyaları da var, biblolar vs, mobilyaları keza en lüksünden,

böyle bir dükkana girdiğinizde ne düşünürsünüz?
epey zengin bir yer denir, değil mi?

ancak dükkanın elinde ne kadar mal var, ne kadar borcu var, üretimi ve kârı ne kadar bilmeyiz, sadece o görüntüden dolayı sahibinin durumunun olduğunu düşünürüz oranın,

işte türkiye'nin hali tam olarak bu,
yolumuz, köprümüz güzel, etraf iyi, dışarıdan bakınca iyiyiz,
ama zengin değiliz, zenginlerin arasında zengin gibi gözükmeye çalışıyoruz sadece,
vergiler harici gelirimiz yok denecek kadar, üretip sattığımız bir şey yok, elimize geçen parayı zengin gözükmek için harcıyoruz,
sadece refah-statü-beton yatırımları yapılıyor, üreten yatırımlara ihtiyacımız var zenginlik göstergesinden önce..
bence..