-
501.
+1Ayrıldık. O yurda ben eve. Daha doğrusu eve diye çıkıp sahile gittim binler. Oturdum kendi yerimde düşünmeye başladım. Ben bu kızla ne yapabilirim. Yani biraz gelecek kaygısı oluşmaya başladı. Ilerisinin olmayacağını düşünüyordum. Nasıl diyeyim kızın maddi durumu benden kat kat iyi. Babası adana da özel bir şirkette çalışıyor adını hatirlayamadim şimdi. Hani bir arabesk rapçi vardı ergenligimde dinlerdim inkar etmiyorum. Ceyhan prensi mi neydi bir şarkısı vardı sen parfüm ben esrar kokarım o misal ışte. Dalgarin her kayaya çarpışında aklıma bir zıtlığımız geliyordu. Sigara üstüne sigara yaktım. Artık o zehirli nikotin kokusu üstüme sinmiş ellerim onun ellerini yada şarap arıyordu. Söz vermiştim ama beynimin her kıvrdıbına giren bu dusuncelerden kurtulmak için içmem gerekiyordu. Uzaklaşmak için içmek... Gözleri geldi gözümün önüne. Bakarken göz cukurlarina düştüğüm gözleri. Geldiğim yoldan yaklaşık 10 dakika boyunca yürüdüm. Teknelerin oradaki ufak bufeden biricik aldim. geri yürüdüm oturduğum yere. Hay amk şarabı actirmadim. Etrafa baktim mal gibi kimse yoktu. Zaten olsa bile kimsenin cebinde turbison taşıyacağını sanmam. giberim böyle işi diyip kafasını kırdım şişenin. Kırık ucundan içmeye başladım. Dudağımın ic kismi kesilmiş kanamaya başlamıştı. Boğazımdan akan ılık saraba sicak kanım karışmıştı. Şaraba değen her damla kan aklıma yeni yeni şeyler zerkediyor ve zamanla olmayacağını anlıyordum. Tekrar tekrar vuruyordu yüzüme tüm sertliği ile hakikat. Ikindi güneşinin altında kulağımda dalgaların kayalara vurarak çıkarttığı sesler ve elimde telefonum. Sedanın resmi açık. Ona bakıyorum.
başlık yok! burası bom boş!