-
1.
0Adam baktı baktı eve, kafasını sağa sola yatırdı sonra biz dönüp bu eve bir paratoner lazım yıldırım düşer buraya dedi. Biz tuhaf tuhaf birbirimize baktık. Dedemler daha uyuyor onlar kalkarsa belki alırlar dedim. Fötr şapkasını çıkarıp kafasınının arkasını kaşımaya başladı. Sonra gitti minibüsün kasasından bir tane uzun metal çubuk çıkardı. Bir sarma da bakır tel çıkarıp birini bana diğerini Alp abiye verdi. "Hadi bunları size bedavaya veriyorum. Çünkü bu eve yıldırım düşecek. Bu akşam bile düşebilir. Bugün mutlaka kurun" dedi. Sonra tekrar yolcu koltuğuna bindi ve araba hızlanıp gözden kayboldu. Biz elimizde metal çubuk ve telle yine birbirimize bakakaldık. Hemen gidip evin yanındaki dut ağacına tırmandık. Ağaç uzundu ve dalları çatıya kadar uzanıyordu. Oradan çatıya çıkmak zor değildi. Gidip metal çubuğu bacanın yanına yerleştirdik. Teli de yandan aşağı doğru sarkıttık sonra aşağı inip kalanını toprağın içine gömdük. Bu konu daha sonra ne kendi aramızda açıldı ne de ailelerimiz bize soru sordular. Sanıyorum ki dedem dayımların taktığını, dayımlar da dedemin taktığını düşünmüşlerdir. Ama bir kaç gün sonra paratoneri düzgünce sabitlenmiş ve teli yer yer duvara tutturulmuş bulduk. O yaz 1 ay boyunca orada kalmamıza rağmen bir kez bile yağmur yağmadı
başlık yok! burası bom boş!