Olayı kişiler bazında değerlendirip hükme varmak ekgib, hatalı bir bakış açısıdır ve bizi yanlış hükümlere varmaya yöneltir. Atatürk ün kişisel özellikleri ile vatan sevgisi, bilime verdiği önem, yenilikçi/reformist tutumları aynı kefede değerlendirilirse yanlış bir karara varılır. Bir marksist olarak bakış açım tabiki diyalektik materyalizm temelinde olacaktır. insanları yöneten ve şekillendiren sahip olduğu ideolojik düşüncelerin bulunduğu felsefi kutuplardır, yani materyalizm ve idealizm. Sağlam bir Atatürk analizinde görülecektir ki Atatürk te idealizm kampından materyalizm kampına geçiş yapmıştır ve bu ideolojik düşüncelerin çerçevesinde bir şekilleniş yaşamıştır. Atatürk ün bu eleştirel yanlarını doğru veya yanlış diye yanıtlamak yanlıştır, burdaki asıl çatışma felsefi çelişkidir. Arkadaşlar birde olaya şu açıdan bakmanızı öneririm;
1) Bir toplumsal olayı değerlendirirken bu günün şartlarıyla yorumlamak ekgib kalır, olayı yaşandığı dönemin şartları çerçevesinde değerlendirmek ondan sonra bugün ve yarının penceresinden yorumlamak gerekir.
2) Bu yazıyı Atatürk ü sevdiğim/övmek açısından yazmadım; Bir biliminsanı, Filozof, Devlet adamı, veyahut bir Aydın kişilik/ karakteristiksel özelliklerine bakılarak iyidir ya da kötüdür diye yorumlanıp bir kanıya varılmaz. Onlar ancak sınıf mücadelesinde yani insanlığın ilerlemisinde oynadığı ilerletici rol ya da frenleyici rol baz alınarak değerlendirilebilir😉