+6
Ben değerlendirmesini okumuştum, bence okuyun. Uğur Mumcu manipüle etmez bu konuları, elbette Kazım Paşa biraz değişik bir insan olduğundan heterodoks yorumlar yapmıştır illa ki.
Falih Rıfkı gözüyle:Karabekir karakterli, ahlâklı, yurtsever, fakat kültürsüz ve kafaca “pek orta” bir adamdı. Eskiden tiyatro Osmanlıcaya “ibret” sözü ile çevrilmiştir. Operet’i “Şarkılı ibret”e çevirerek pek gülünç bir eser yazmış, Erzurum’da okul çocuklarına oynatıp durmuştur. “Şarkılı ibret”in hem güfteci hem bestecisi idi. Mustafa Kemal’in uzak görüşlü politikacılığı ve hele batı medeniyetçiliği yolundaki devrim anlayışı ile hiçbir ilgisi yoktu. Askerlikleri arasındaki sanat ıraklığı da söz zütürmez. Birinci Dünya Savaşında ve daha sonra Mustafa Kemal’in gölgesinde kalmış olanlardandı. Fakat bolşevik ihtilâli olup da Çar ordusu çöktükten sonra Erzincan, Erzurum ve Kars’a almak fırsatı ona düşerek doğuda iyice tanınmış, general de olmuştu. Kendine olduğundan pek çok üstünde değer veren ruh hastalarındandı. En küçük eşyasının müzelik olduğuna inanırdı. Eğitim ve ekonomi işlerini en iyi kendi yola koyacağını sanırdı. En çok sevdiği kelime “ben”di. “Rüya” adlı bir şiiri, 1950’de yayınlanmıştır, bu şiirde Abdülhamit’in ruhu ona der ki: “Beni ve saltanatı devirenler arasında sen de vardın -Hele sonuncusunda hem de mebus, hem kumandandın- istiklâl harbini sen kurdun ve başı da sen buldun.”