-
1.
+9 -1Ayın ışığıyla zar zor görmeye çalıştığı yol birden çamur gibi olur. Şaşırır, ama belli etmez çocukları korkmasın diye. Kendi kendine;
“geçen hafta ekinler biçildi.. Acaba bu çamur nerden geldi. Her yer böyleyse ekinler nasıl biçildi?” diye düşünürken arkadan birisi omzuna dokunur.
bir hamlede dönen Osman ve ailesi şaşkınlık içindedir.
“Köyde yarın sabahtan Ali’nin düğünü var oraya gidiyoruz”.
“Sen bu saatte burda ne arıyorsun Nuh dayı?”
“Nolsun kasabadan geliyorum kahvede çok takılmışım da zaman nasıl geçmiş anlamamışım.”
Ailenin içine bir su serpilir ve kendilerini biraz daha fazla güvende hissetmeye başlarlar. Sohbet ederek devam eden yolculuk köyün uzaktan görünmesi ile birden yerini sessizliğe bırakır. Herkesin sesi kesilir ve susar, Osman birden irkilir. O sırada etrafına bakar. Etrafında bağların ve Kızılırmak nehrinin bir bağlantısı olan akarsuyun çevresinde bir kaç hayvan siluetine benzer bir şeyler dikkatini çeker o sırada belinden silahı çıkarır ve herkese dikkatli olmasını söyler. Yavaş adımlarla ilerlerken birden yanındaki Nuh dayı dikkatini çeker, suratı asık ve korkusuzca ilerlemektedir. Tekrar döndüğünde etrafta kimsenin olmadığını görür.
başlık yok! burası bom boş!