+1
tuhaftır ki; ironik bir şekilde bass gitarda james vardı ve yüzüne yansıyan anadolu çomarı ifadesinden çok uzakta bir başarı göstermişti. james'te olağanüstü bir şeyler vardı... dave, james'in bu olağanüstü başarısından sonra onu bağrına basan lars'a; şımartma şu anadolu çomarını diyerek grup içerisinde analı bacılı küfürleşmeler yaşanmasına sebep oldu ve dave ile ipler kopma noktasına geldi. tarihler 12 aralık 1982 pazar'ını gösteriyordu.
dave'in gruptan ayrılmayı kafasına koymasının gecesinde james'in 2'ye 13 veren kuponu tek maça kalmıştı ve eğer atalanta-brescia maçı alt biterse james, lars'a ve az önce çemkirdiği dave'e tavuk döner ısmarlayacaktı. dakikalar 90+2'yi gösterirken atalanta 2-0 öndeydi ve maçkolik'teki yorumlardan maçı takip eden james, dep goll dep golll diyenlere her seferinde inanıyor ve iddaa kuponunu iki eliyle tutmuş yırtmak için bekliyordu lakin admin'in maç sonucu: 2-0 yazdığını gördü ve sevinçten havalara uçarak lars ve az önce çemkirdiği dave'le birlikte tavuk döner yemek için dışarı çıkmışlardı. hayal kahvesi'ne trauma adlı grubun geldiğini gören içleri şeytan müziğiyle dolu olan bu üç genç, tavuk döneri ellerinin tersiyle iterek trauma izlemeye girmişlerdi. trauma çalmaya devam ediyor, o sırada yan tarafta saçlarından yüzü görünmeyen bir bass gitarist gitarı ağlatıyordu; lars ve james bu çocuğa hayran kalmışlardı ve yanlarına giderek hemen tanışmak istemişlerdi. bu çocuğun adı cliff'ti...