Şehir içi dolmuşların birinde 20 yaşlarında incecik elbiseler giyinmiş genç bir kız, açılıp saçılmış bir şekilde oturuyordu. Arkasında saçı sakalı ağarmış ihtiyar, Genç kızın kulağına edebli bir şekilde eğilerek; şöyle fısıldadı: Ey kızım sana yakışan örtünmektir. Tesettür, insan kurtlarının iştahını kabartan bu şeffaf elbiseden daha faziletlidir. Hem bu hayâyı parçalar fitneye sürükler.
Genç kız şöyle dedi: Sana ne? kabrime benimle beraber mi gireceksin? cennete ve cehenneme koymak senin elinde mi?

Kız ahmaklaşmış, adamın üzerine gitmeye başlamıştı. Sonra cür’eti ve utanmaz tavırlarını artırdı, adamla alay ediyor şöyle diyordu: Al,işte cep telefonum. Allahı arada, bana cehennemde hangi odayı ayıracağını söyle.

Ve çirkin bir kahkaha attı. Adam çekindi. Allaha sığındı. Allah bana yeter. o ne güzel vekildir dedi ve sustu. Bu cahil kıza nasihat edeceğine pişman oldu. Sessiz geçen 10 dakikadan sonra şoför durağa gelmiş, herkes inmeye başlamıştı. Herkes genç kızın da inmesini bekledi. O arabanın kapısının yakınında oturuyordu ve uyuyup kalmıştı.

Napmislar etmisler uyandiramamislar kızı

.Napsak ne etsek derken yaşlı adamın aklına bir fikir gelir ve yolcularin birinin düşürdüğü turbani kafasina gecirir kizin ve kiz aniden uyanir ve ağzından şu sihirli sözcükler dökülür:
"Sen ne yapıyorsun ulan tarihi eser olmuş huur çocuğu, senin ananı bir giberim baban ayakta alkışlar, elaleme ibret diye zütünü yağlar yağlar giberim, demiş. Evet kız aslında tranciksüel bir bireymis ve o iki erkegi de bayiltip sabaha kadar hunharca gibmis