Ormanın içinde gezinirken ileride bir ağacın gövdesinin kırmızı renge bulandığını farkettik ve oraya yöneldik. Ağacın gövdesine Raki bağlanmış bütün kanı ağaca akmıştı. Hoca sürekli dua okuyor ve ağacın olduğu yeri inceliyordu. Yine kanla yazılar yazılmıştı. Hoca 5 dakika boyunca sesi titreyerek dua okuduktan sonra:
+Bizimle konuşmak istiyorlar. Bunu ancak gece yapabiliriz dedi.
Eve geri döndük ve olanları Turana anlattık. Yüzünün beyazlığından anlaşılıyordu ne kadar korktuğu. Bunları Laleden saklamaya çalışıyorduk fakat oda olayları anlamıştı. Gece çökmeden hocayla olayları konuşurken Lale:
-Bu tarz olayları zamanında babamda yaşamıştı, Onunda bu konuda bilgisi çok izin verin çağırayım.
Bu fikri onayladık. Gece çöktüğünde Lalenin babası(Kadir) geldi. Hoca sessiz olmamız gerektiğini söyledi. Turan Laleye çocuklarla kalmasını söyledi ve eve yolladı.Çukurun içini iyice temizledikten sonra büyük bir ateş yaktık. Etrafına 4 mum dizdik.Su dolu tepsiyi de hoca önüne koydu. Bilmediğimiz tarzda birşeyler okudu ve 2 dakika sonra mumlar sırasıyla söndü. Hoca yaklaşık 5 dakika konuştuktan sonra tepsideki suyu ateşe döktü ve ateş söndü. Hoca:
-Size 1 yıl sonra temas etmişler.Bu zaman zarfı içinde onlardan aldığınızı geri koymayı sabırla beklemişler. Sonunda istediklerini geri alamayınca peşinize düşmüşler.2 kabile peşinizde.Bir sandık varmış babanızın bıraktığı onun içinde tam olarak ne vardı?
Turan:
-Hocam harita ve bir kağıt parçası. Başka birşey yoktu
Hakkı hoca:
-Birşeyi gözden kaçırmış olmalısın evladım. Bana söylediler o sandıkta başka birşey daha varmış.
Bunları konuşurken kadir abi iyice korkmuş olanları çözmüş olmalıydı ki birden lafa atladı:
-Ben kızımı ve torunlarımı alıp gidiyorum Turan.Bu olayların onlarla bir ilgisi yok. Zarar görmelerini istemiyorum.Bu olaydan biri zarar görecek orası kesin.Bu işte kızım ve torunlarım olmayacak.
Turan engel olmaya çalışsa da sonunda hak verdi ve Kadir abi kızını ve çocukları alıp gitti. Hakkı hoca:
-Yarın sabah yola çıkmalıyız dedi.