+6
merhaba arkadaşlar bu hikaye çok sürükliyeci bir hikayedir.iki kişi rez alsa devam edeceğim
Büyüklerimiz bize sık sık hikâyeler anlatır. Özellikle sözlü anlatım, kültürümüzde çok yaygındır. Tabi eskiden daha fazlaydı bu durum. Elektriğin gittiği gecelerde kuzenler, amcalar, abi ve kardeş mum ışığında korkunç hikâyeler dinlemiş insanlar inanın ki çok şanslıdır. Büyükler, adeta eteklerindeki en korkunç hikâyeleri dökerler. Bir korkutma yarışı başlar ansızın. En inandırıcı olan ve en sağlam hikâyesi olan daha çok zihinlere işletir kendini. Büyük bir kısmımız bu hikâyelerin uydurma, abartı hatta yalan olduğunu biliriz. Fakat yine de aynı kanı taşıdığımız insanlarla adeta ortak bir bilinç yada sürü pgibolojisini oluşturduğumuz bu ambiyansta her şey gerçek olur, korkular tavan yapar. Mumun aydınlatmadığı karanlıklarda in cin top oynar, tuvalete bile tek gidemezsiniz. Ama ilginçtir ki bu bize zevk ve haz verir. Korku gerçekten bağımlılık yapabiliyor. Bu korku yaş aralığına göre artar ya da azalır. Ben, geniş bir aileye mensubum. Evimizde misafir hiç ekgib olmaz. Baba tarafı Doğu Anadolu, anne tarafı ise Güneydoğu Anadoluludur. Siz düşünün artık herkesin en az dört çocuğu var. Neyse aile seceresini anlatmayacağım şimdi olaya geçelim. Yine bir gün ev kalabalık Kuzenlerim, amcalarım on kişi kadar varız. Herkes bir köşede Kimi televizyon izliyor, kimi telefona bakıyor, kimi müzik dinliyor. Derken elektrik gitti. işte size başta bahsettiğim gibi o ortamın oluşması için ilk işaret gerçekleşti. Sonra telefon flaşları yandı. Yıl 2012 mum pek revaçta değil tabi. O gece, adeta aile kültürümüz haline gelen o güzel sohbet başladı. Ben 18 yaşıma yeni girmiştim ve artık benimde anlatacak korku hikâyelerim vardı. Herkes bir şeyler anlatıyordu. Yok efendim halay çeken kedi, şeytan düğünleri, altın olan soğan kabukları, cemaati cin olan imam vs… Babam biraz uzakta çekyatta hem bizi dinliyor hem de uzanıyordu. Dedem ise tam karşısındaki çekyatta çoktan uyuyakalmıştı. Arada bizim sesimiz yükselince yerinde depreşiyordu. Birkaç saat, su gibi akıp geçti. Küçük kuzenler uyumaya gittiler, kadınlar da diğer odalara geçtiler. Hikâyeler tabi doğal olarak daha da karanlıklaşmaya başladı. Babam bir ara başını kaldırdı.