şimdi, schopenhauer kadınlar için 2. cins der (sexus sequior) bunu demesenin başlıca nedenlerinden biri de hersir\'in de dediği gibi savurgan olmalarıdır. bizden daha önceki yaşayan toplumlarda kadın hakları bu kadar gelişmiş değildi. bunların da çeşitli sebepleri var. mesela devlet işlerine karıştıklarında içlerin çıkmaza girmesi (bunu örneklerle açıklayabilirim ama zütüme zor geldi.) gibi nedenlerden dolayı, fiziksel olarak da güçsüz ve sadece üreme amacı olarak gördüklerinden. savurgan olmaları içinde vakti zamanında biri latince olarak \"guenae to synolon esti dapanaeron physei\" demiş. yani \"kadınlar doğaları gereği ölçüsüz-savurgandırlar.\"

ayrıca 20yy. başlarında hindistan\'da eğer kadının kocası ölürse mirası kadına değil varsa erkek çocuğuna, o da yoksa ölen eşinin erkek kardeşine geçermiş.o da yoksa kadının babasına geçermiş ki kadın kocasının bıraktığı mirası bu savurganlıkla çarçur etmesin diye.

tabi ben bunları yzarken biraz sizin yazdıklarınızdan da geri kalmış olabilirim, sorry

edith piaf : şimdi tabi sizin yazdıklarınızı okuyabilmek için biraz kısa kestim o yüzden sadece "kadınların amk, muallak olalım" yazmışım gibi algılanmasın. eski dönemlerde incelik estetik gereken konularda hanımlara danışılırmış. ancak bu değildir ki kadınlar sanatta başarılıdırlar. bildiğiniz ünlü yazarları, ressamları ve müzisyenleri hatrınıza getirin. kaç tanesi bayan ?