Size Atatürk'ün pek bilinmeyen, efsane kral bir raconunu anlatayım. Bunu ne zaman hatırlasam keyiflenirim.

Büyük Taarruz'dan hemen önce Atatürk Fethi Okyar'ı Londra'ya gönderiyor. Okyar ingilizlere bu işi savaşmadan halledelim, ne Yunan ne de Türk ölsün, Anadolu'dan çekilin, mesele kapansın diye anlaşma öneriyor. ingilizler teklifi reddediyor. Fethi Okyar Atatürk'e durumu bildiriyor. Atatürk de Okyar'a "Anlaşıldı, sen izmir'e dön ve emirleri bekle" diye talimat veriyor. Tabi o sıra izmir Yunanın elinde. Hatta Afyon'a kadar Ege komple Yunan elinde. Haliyle Okyar, "izmir mi? Ankara'ya demek istediniz herhalde" diye uyarıyor. Atatürk "Hayır izmir'e dönün" diye talimatı yineliyor. Fethi Okyar da, "Herhalde Yunan ile yeni görüşmelere başlayacağız, zaten Yunan başkomutan da izmir'de, o yüzden oraya gönderiyor" diye kafası karışık bir şekilde yola koyuluyor.

Neyse, yolculuk bitiyor, Fethi Okyar izmir limanına yanaşıyor... Bir bakıyor, Atatürk sahilde zafer sigarası tüttürüyor...

ATAM sen nasıl bir kralsın...