-
51.
+4Gözlerimi açtığımda her yerim alçıdaydı. Süleyman yanımdaydı.Tümünü Göster
Süleyman-“Lan gerizekalı. 64 çatlak kemik ve 3 kemik kıracak ne yaptın? Kim dövdü oğlum seni?” Hala konuşamıyorum. Çenemi bile sabit tutmak için çenemin altına bir şey koymuşlar. Vücudu gibtim resmen bir balta kaldıracağım diye. Baltanın da dıbına koyayım, kel kafanı da gibeyim. Şu an o kadar çok acıyor ki. “Sana 8 aya iyileşir diyorlar. Ne tak yiyecen şimdi? 8 ay iyileşsen 2 ay da kendini toparlama 10 ay. 10 ay sonra unutturma o kemiklerini tek tek ben geri kıracağım.” Dedi ve hışımla odadan çıktı. Yarağıma bak. Daha sonra yanımda Koum belirdi.
Koum-“Hahahaha. Kemiklerini kırmak pahasına kaldırdın o çekici demek. Merak etme. Sana orklara özel bir ilaç vereceğim. Biz savaştığımız sırada ağır yaralılara kullanırız bir aya düzelirler. Sende sadece birkaç çatlak var. 1 haftaya bir şeyin kalmaz. Hem bu kırdığın kemikler yerine daha güçlü kaynayacak. Bir daha öyle kolay kolay kırılıp çatlamayacaklar.” Lan birkaç kemik ki? 64 tane lan çatlak 64. içinde bitkiler yüzen bir şey içirdi. Yemin ediyorum kusacaktım az daha. Ork sidiğinin tadı ne diye sorsalar kesinlikle budur derim. “Benim vaktim doldu. Geri dönüyorum. Kendine iyi bak.” dedi ve kayboldu. Keşke Alfa, Beta ve Gama da gezgin olsaydı da ziyeretime gelebilselerdi. iyileşince ilk işim yanlarına gitmek. Daha sonra içeri Berkecan girdi. Sinirli sinirli baktığımı görünce
Berkecan-“Başka diyarlardan da gezici bulmuşsun. iyi bari dost önemlidir. Niye sinirli bakıyorsun? Hala barışmadık mı? Ben sana oysaki Rian’a nasıl gireceğini söylemeye geldim.”Valla mı lan? Eğer söylerse değil sinirimi unutmak ellerinden öperim amk. “Şimdi bir düşün. Seni kovalıyorlardı. Kaçarken aklından bir sözcük geçiyordu. ‘Kimse yok mu? Kimse yok mu? Kimsem yok mu?’ Buradaki sözü hatırlamaman normal çünkü o an adrenalin salgılıyordun ve düzgün düşünemiyordun. Hemen de unuttun tabiki normal olarak. Yalnızlık hissin seni zütürüyor. Kendini yalnız hissettiğinde yalnızlık hissine odaklanırsan Rian’a gidebilirsin. Şimdi bu bilginin karşılığını almam lazım.” Ne karşılığı lan. Boynumdaki kolyeyi söküp aldı. Annemin hediyesiydi. Üzerinde beyaz bir taş ve etrafında nazar boncukları vardı. Beyaz taşı söktü ve:
Berkecan-“Bu taş ne biliyor musun? Senin bir diyar içinde başka bir diyara gitmeni engelleyen taş. En azından senin lanetlenmemeni istemişler ama yine de sende kalmasına izin veremem. Her gegin sınanmalı. Yani artık istersen bir diyardayken başka bir diyara gidebilirsin. Ama lanetlenirsin. Ve lanetliler pek hoş yerlere gitmiyorlar. Muhtemelen yapmayacağını biliyorum. O yüzden sana güveniyorum. Hem korkma. Gerçekten istersen bir diyardan başka bir diyara gidebilirsin. istemsiz bir şekilde gidemezsin. Neyse. Görüşmek üzere.” O taşı alması pek iyi olmadı. Ya ileride irademe yenik düşer ve iki diyar arası geçiş yaparsam? O zaman irademi sağlam tutmalıyım. Ve gitmemeliyim.
Daha sonra Huriye ve Gamze de ziyaretime geldi. ikisi de çiçek getirmişler. Ne kadar düşünceliler. Sağolsun Gamze bir yığın dalga geçti. Kaçamayacağımı ve cevap veremeyeceğimi bildiği için bütün beni utandıracak soruları yöneltti. Gıcık. Daha sonra onlar da gitti ve hastanede yalnız kaldım.
Yorgunluğuma odaklanıp Ejderha Diyarı’na gittim. Alfa hala uyuyor. Geri dönsem iyi olacak. Ve geri döndüm. Acaba ne zaman uyanacak? iyileştikten sonra eğitime devam. Bu sefer ork diyarında bir yerim kırılırsa falan geri dönmemeye gayret edeceğim. Orklar Diyarı’nda dinlenseydim bu kadar merak edenim olmazdı.
başlık yok! burası bom boş!