/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +4
    Bence bunun anlamı ejderha diyarına bir daha gitmemeliyim. En azından yavrular yumurtadan çıkana kadar. Çıktığını nasıl anlayacağım ki? Off. Tam sıkıntı. Kafamı kaldırdım ve hala Huriye yeri siliyordu. Bir an içimden “Lan kız ne yavaş siliyor yav. Günlerdir oradayım.” Diye geçse de gerçek hayatta zaman geçmediğini hatırlamam salak gibi hissetmeme neden olmuştu.

    Huriye-“Ahan. Bak yine yaptın. Rengin açılmış yine. Daha kafanı koyalı 10 saniye olmadı.”

    b-“Ne bileyim. Biraz gözlerimi kapattım kendime geldim.”

    Huriye-“Yok yok. Bu başka bir şey. Sen bizden bir şey saklıyorsun ama. Hadi bakalım çıkar yakında kokusu.” Birden aklıma geldi. Berkecan’ın dedikleri.

    b-“Huriye. Seninle bir şey konuşmama lazım.” Onu kenara çektim ve Berkecan ile konuştuğumuz her şeyi anlattım. Huriye en başta sessiz kaldı. Daha sonra:

    Huriye-“Peki sen bu konuda ne düşünüyorsun?”

    b-“Ben mi? Benim bir önemim yok. Zorla evlendirilecek olan sensin. Ben her halukarda seni korumak isterim. Ne de olsa değerli bir arkadaşımsın.” Gözlerini devirdi.

    Huriye-“Babamın eski kafalılığı yüzünden istemediğim bir çocukla evlendirileceğim yani? Zaten söylemişti ama inanmamıştım. Bir de senden duyunca şimdi anlıyorum. Babamın paragöz bir insan olduğunu biliyordum ama bu kadarı? Sırf kâr etmek için beni evlendirmeyi planlıyor. Nefret ediyorum babamdan. Biraz düşünmeme izin verir misin? Gün sonunda kararımı vermek istiyorum.”

    b-“Peki.”dedim ve yani kaypağın arkadaşı işte ne olacaktı? Ya paragöz olur ya da kendisi gibi kaypak.

    Saat 03.24 oldu. Kendimi yorgun hissetmeye başladım. Acaba Alfa’nın yanına gidip uyusam mı diye düşündüm. Ama aklıma geldi. Sakın beni uyandırma. Sadece gidip uyusam ne olur ki? Ya dalgınlığıma gelir uyandırırsam? Yok yok. En iyisi normal insanlar gibi çalışmaya devam etmek. Hep kaçacak yerim varmış gibi düşünürsem bir gün ulaşamadığımda zoruma gider. inşallah öyle bir gün gelmez. Huriye normal bir şekilde servis yapmaya devam ediyordu. Daha bana bir kere bile seslenmemişti ama. Benimle konuşmaya korkuyor gibi. Derin bir iç çektim. Artık gidecek bir yerim bloke, konuşacak arkadaşım bloke, (Legend Online’da savaşçıya hasar vuramıyom hep bloke… Aman yanlış yere geldik.) Son çare ork diyarına son bir kez daha gideceğim. Ama şu an olmaz. Yorgunken hemen beni keserler. Umarım Kiam Holas kabilesinin orada çıkarım. Yoksa Kian Rolas’da çıkarsam direk idam bile edebilirler.

    Huriye-“Bir Bine. Benimle gelebilir misin?” Peşinden gittim. Depoya indirmişti beni. Kapıyı kapattı ve birden dudaklarıma yapıştı. Lan. Ne yapıyon? Kafayı mı yedin? Vücudumun olur olmadık yerlerine dokunmaya başladı. Mecburen itmek zorunda kaldım. Hatta biraz sert ittim yere düştü.

    b-“Huriye. Ö özür dilerim. iyi misin.” diye elimi uzattım ama elinin tersi ile itti.

    Huriye-“Sana her şeyimi vermeye hazırdım. Neden reddettin beni?” (Tamam. Biliyorum. Çoğunuz bana sövüyorsunuz. Hakkınız da var. Sövmek serbest. Ana avrat küfürlerine girmeden lütfen.)

    b-“Sana bunu yapamam. Eğer bunu yaparsak senin hayatını zorlaşır. Hem bunu yapmak, ne bileyim. Ayıp işte.” Huriye gülmeye başladı ve yerden kalktı. (Bu ismi her yazdığımda aklıma istemsizce başı kapalı, 60 yaşlarında bir hanım teyzemiz geliyor.)

    Huriye-“Umarım her zaman böyle saf bir şekilde kalırsın. Teklifini kabul ediyorum. Herkese sevgili olduğumuzu söyleyelim. istediğin zaman bana söyle, ayrılırız. En azından ayrılık nedenimiz benim yüzümden olsun.” dedi ve yanağımdan öpüp elindeki şişelerle yukarıya çıktı. Lan az daha bekaretim gidiyordu. Lan. Ciddi ciddi işi pişirecektim ben? Hay benim korkaklığıma. Şu an kendimi ork diyarına atıp dikenli topuzla kafama gelişine çakmalarını istiyorum. Ve istemsizce haykırdım. LANET GiRSiN BANAAA.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster