/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +4
    Elektrik erken geldi Allah'tan. Devam.

    Şimdi orkların yanına gitmem lazım. Öfkeme odaklandım. Ve tahmin ettiğim gibi orkların kampına geldim. Öfkem beni orklara yönlendiriyor. Daha sonra bir ork beni görünce direk baltasını üzerime salladı. Son anda sıyrıldım. Ne yapıyor lan bu? Sallamaya da devam ediyor.

    b-“Bekle. Beni tanımadın mı? Ben Bir Bine.”

    Ork-“Biz öyle birini bilmiyoruz. Sen garip bir yaratıksın ve bir anda karşımda belirdin.” Dedi ve baltasını sallamaya devam ediyordu. Farkettim. Burası farklı bir yer. Ama bu salak bana baltasını sallamaya devam ederse hiçbir şey kazanamayacak.

    b-“Şefiniz ile görüşmek istiyorum.” Bir anda baltasını sallamayı kesti. Ve beni tutup çuval gibi kaldırdı. Lan şefinizle görüşmek istiyorum diyince direk zütürüyorlar mı? Bu neyin kafası? Ya suikast düzenleyecek olsaydım? Yine bir çadıra girdik. Bu ork Maan Holas’a benzemiyor.

    Ork-“Reisim. Bu garip varlık sizinle görüşmek istedi.”(Kiam Holas’ın şefine HReis ve Kian Rolas’ın şefine RReis diyeceğim.)

    RReis-”Sen de nesin böyle? Ve benimle konuşmak istersin? Konuş.”

    b-“Ben bir gezginim. Dünya denen diyardan geliyorum.”

    RReis-”Bir gezgin demek. Bizim yaşlı olan Koam’dan duymuştum. Eskiden masallarını dinlerdim. Seni görene kadar da inanmamıştım ona. Artık inanıyorum. Ne istiyorsun insan?” Önemli değil. Sadece söylemem lazım.

    b-“Beni eğitmenizi istiyorum. Ben güçsüz bir insanım. Ve amacım büyük bir savaşta yer almak. Ama güçsüzüm. Güçlenmem için yardım etmenizi istiyorum.”

    RReis-”Hmm. Seni yanıma kabul etmem için güçsüz olduğunu düşünmeyi bırakman lazım.”

    b-“istediğin her şeyi düşünebilirim. Yeter ki güçleneyim.”

    RReis-”Çok aciz duruyorsun. Ve seni bu acizliğe iten şey nedir?”

    b-“Kardeşimi kurtarmam lazım. Şu an Rian denen bir diyarda. Ama ben güçsüz olduğum için onu kurtaramayabilirim.”

    RReis-”Bundan daha fazlası var. Sen bir savaş kaybetmişsin. içinde de hala onla savaş veriyorsun. içindeki savaşını bitir önce. Sonra sana yardım edip edemeyeceğimi düşünürüz.” Dikenli topuzu dikkatimi çekmişti.

    b-“Dikenli topuzunuz dikkatimi çekti. Maan Holas’daki topuza çok benziyor.” Hemen ayağa kalktı ve

    RReis-“Maan Holas’ı nereden biliyorsun? Sen yoksa casus musun?”

    b-“Hayır hayır. Değilim kesinlikle. Ben sadece bir gezginim. Beni ilk önce onların kabilesi yakaladı ve dünyama geri döndüm. Daha sonra geri geldiğimde sizin kabilenizde ortaya çıktım.”

    RReis-“Neden sana inanalım?”

    b-“inanmanız için ne yapmam lazım?”

    RReis-“Senin içinde hiç onur yok mu? Her şeyini feda edip kendinde hiçbir onur bırakmayınca savaşı kazanacağını mı sanıyorsun. Gerçek güç buradadır.” dedi ve kalbini gösterdi. “Sendeki bu eksiği tamamlayana kadar sana yardım edemem.” Artık yeter. Şeref, onur laflarını söylemelerine rağmen kendileri şeref onurdan yoksun yaratıklar. Öfkeme yenik düştüm.

    b-“Neden her ikinizde birbirinize benzerken bu kadar kavga ediyorsunuz ki? Bu da sizde bir şeyler ekgib olduğunu göstermez mi?”

    RReis-“Misafirsin ve üstelik genç ve deneyimsizsin diye sana bir şey demeyeceğim. Aksi halde eğer ki kabilemden biri olsaydın çoktan kafanı koparmıştım.” Sözleri buz gibiydi. Öfkemi bile söndürdü. Yerini korkuya bıraktı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster