/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +2
    Evet bildiniz, Eray ayısı ben tam havaya kalkarken bana omuz atmaya geliyordu. Hangi hayvan evladı böyle omuz atar, gazi dedesinin düşmanına omuz atıyor sanki.
    Ben daha havadayken olanları tahmin edebilme kapasitesi olan Fevzi hocAm sağ olsun koşa koşa yanıma geldi.
    Fevzi : Ya napıyorsunuz amerikan futbolu mu bu ?
    Eray: Pardon hoc-
    F: Bunun pardonluk yanı mı var ?
    Öğretmenlerde meslek hastalığı sanırım bu. Uyarmaya başladıklarında duramıyorlar.
    B: Hocam afedersiniz ama bana baktıktan sonra çocuğa kızsanız ?
    F: Sen iyi misin ?
    B: Evet hocam ondan bakmanızı söyledim.
    F: Ukalalığın sırası değil şimdi.
    Şu lafa da ayar olurum, sana ne lan canım ne zaman isterse o zaman ukalalık yaparım.
    F:(Ayağıma dokunur, büker, hatta gaza gelip çevirip üstüne oturmaya kalk.. yok lan yok o kadar abartmaz.) Acıyor mu ?
    B: Sanırım bu sorunun cevabı evet olacak.
    Hocam utanmayın ya kırın, kırık değilse bile o bükülmeden sonra kopması lazım amk.
    F: iyi haber, kötü haber ?
    B: Yapıştırın gelsin hocam.
    F: iyi haber kırık yok, kötü haber bir süre topal kalacaksın, ımh 2 hafta sürer herhalde bu. Kötü burkulmuş. Büyük ihtimalle kıkırdak zedelenmesi. ( O sırada tribüne en yakın kişi Ebru, diğer giriş soyunma odaları altından olduğu ve kilitli olduğu için ona seslendi sanırım.)
    F: Ebru kö- (yazar notu: karıştırdım beyler yanlış hikâye) buz getir yavrum, seri.
    ilk defa birinin Ebru'ya yavrum demesi - iyi niyetli de olsa kötü niyetli de olsa- canımı yakmamıştı.
    F: Yine de bir doktora görünmeyi ihmal etme.
    Sürekli sakatlandığım için yanımda bandaj, ağrı kesici hap, yanık ve ağrı kesici merhem taşırım. Aslında çantamda bir sürü şey var. Cımbız, ip, tırnak makası, krem, kolonya, ıslak mendil, selpak ve ayna. Tavsiye ederim çok işe yarıyor.
    Ebru koşa koşa buzu getirirken Gökmen'den çantamı getirmesini istedim. Bir şey dikkatimi çekti, normalde olsa Ebru gözüme çok daha güzel gözükürdü. Fakat şuan eskisi kadar güzel değildi. Ya ben soğumuştum ya da ağrıdan farkına varamıyordum.
    Hoca buzu press şeklinde uygulamamı soyledi.
    B: Gökmen, beni kaldırıp tribüne gitmeme yardım eder misin kanka ?
    G: Ben seni nasıl taşıya-
    B: iyi tamam sen dur ben seke seke gi-
    F: Yardım etsene olm arkadaşına. Eirene sen eve gidebilirsin, siz antrenmana devam edin daha yarım saatiniz var. Kızlar su molası bitti naş naş.
    Yardım edenin amk zaten, bizim ülkede kim yardıma muhtaç durumda ise ona yardım edilmez. Bana kızmayın gerçekler bu.
    Tribüne seke seke gittim, çıktım ve ilk boş yere oturdum. Buse bana bakıyordu. Ayakkabımı ve çorabımı çıkarıp krem sürdüm, bandaj sardım ve ayakkabımı giydim. Kıyafetlerimi değiştirmem lazımdı ama yürüyemiyordum. Fevzi hoca yanıma geldi :
    F: Eve gidebilecek misin, aileni aramama gerek var mı ?
    B: Ben ararım da şuan daha önemli bir problemim var. Kıyafetlerimi değiştirmem gerek ama soyunma odasına gidemiyorum.
    F: Eğer utanmayacaksan tribünde değiştir ? Sıkıntı olmaz, sen sakatlandın.
    Hocanın bu dediği şey sen CR7 sin ve kaleci yok, hadi golü at gibi bir şeydi. Fırsatı gören Anadolu çomarı durur mu ? Yapıştırdı topu tam doksana.
    Üstümdeki tişörtü yavaşça çıkarmaya başladım. Atletim su içindeydi ve bundan nefret ederim. Yavaşça atleti de çıkardım. Dikkatleri üstüme çekmiştim. Ve şunu söylemem gerek, eğer dikkat sizdeyse güç sizdedir. Tabii bunu yönetmeyi iyi bilmeniz gerek. Eğer salakça bir hareket yaparsanız insanlar sizi giblememeye devam eder.
    Üstüme atleti giydim, slim fit gömlek attım. Yakayı biraz açık bıraktım. Çünkü bundan 3 hafta önce 6 aylık geçici dövme yaptırmıştım. Köprücük kemiğim ile çenem arasında siyah bir kelebek kolyesi. Herkesin dikkati oradaydı. (To be continued)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster