-
1.
+3Biramı içtim ve ılık bir duşun ardından yatağa girdim. Sabah olmuştu, bu sabah zımba gibi kalktım. Uykumu almış ve enerjiktim. Her zaman ki rutinimin ardından evden 15 dakika erken çıkmıştım. Kapıdan çıktıktan sonra karşı kaldırımdan birinin selam verdiğini fark ettim. Bu karşı komşunun kızı Edaydı. 12. sınıf esmer ve at gibi fiziği olan kız. Mahallede 8 yaşından 20 yaşına kadar olan herkesin hayali olan kız.Tümünü Göster
Eda: Gü, günaydın eirene.
Ben:Sanada.
E: Bugün fönün çok güzel olmuş.
B:Biliyorum.
E:Neyse iyi dersler.
B:Sanada.
Belki de kızlar bu yüzden peşimden koşuyordu. it gibi fiziği olan kızı bile giblemiyordum. ilgimi çekiniyordu çünkü. Çünkü onun içinde nasıl bir huur yatıyor biliyordum.
( https://youtu.be/4tlqbXes75w )
Okula varan son sokağa girdim Yaklaşık 500 metre vardı. Ama huylanmıştım, iç güdü ve hissiyatlarım beni hiç yanıltmadı. Bir camdan yansıma gördükten sonra fark ettim ki bunlar Mert ile Berkay'dı. ikisi de peşimden geliyordu fakat yer mi Anadolu çocuğu ? Okulun iki sokak arkasında olan çıkmaz sokağa çekmiş, sokağın girişinde ellerim çapraz bağlı ve durağa yaslı bir şekilde bunları bekliyordum.
Berkay: Nerde bu huur ?
Mert: Bizi görüp topuklamış olmasın ?
Eirene: Gençler, gençler... Sence sizi buraya çekip, çıkmaz sokaktan nasıl topuklayacaktım ?
B: Senin kanında var o huurluk.
M: Geçen gün yaptığın yanına kâr kalır mı lan gibik ?
Etrafta ne kamera vardı, ne de bir gören. Okula geç kalmak istemiyordum, bu yüzden çabuk işimi halletmeliydim. Hazır izleyen yok iken ilk vuruşu da ben yapayım dedim. Berkay bana tehditler yağdırırken ben gövde hizasında yaop-cha-gi tekniği ile geri ittim. Üstüme yumrukla geliyordu -sağ yumruk- ben ise önce sağ ayağımı gerip sonra o germeyi sola vererek surat hizasında tolyo atarak Berkay'ı etkisiz hale getirdim. Tam o sırada Mert adım ileri yumruk ve gövde hizasında tekmeler ile üzerime doğru geldi. Açıkçası saldırmasını tahmin ediyordum ama bu kadar hızlı değil.
iki defa geri sıçradım ve arada 1 metre mesafe kalana kadar gelmesine izin verdim. Yakın dövüşüm çok iyi değildi fakat uzak dövüşte gayet iyi olmam bir yana o da uzak dövüş sporu biliyordu. Kahverengi kuşaktı.
Bir metre kadar mesafeye gelince gövde hizasında tekmelerimi seri bir şekilde çıkararak reflexlerine baktım. Hiçte fena değildi. Kaburgasına gelen 3 tekmeden 2 sini savundu. Surat hizasında tekme atmayı denedim ama bacağıma vurarak beni düşürmeyi denedi. Tek yanıldığı nokta ise şuydu, düşme tekniklerini ondan daha iyi biliyordum. Ve onu kendi silahı ile vurdum. Düşerken ayağımı bir çengel misali ona geçirdim ve omzumun arkasına ellerimi koyarak kalktım. Hemen ardından tekrar yere düşmesinj sağlamak için kendimi yukarı zıpkın gibi atıp çenesinden paralel bir şekilde ittim. Geriye tek yapmam gereken şey ufak bir elveda demekti, meshanesine vuracaktım fakat o kadarı da ağır olurdu. Bende bunun yerine merhamet edip karnını ezerek nefessiz bıraktım.
Çantamı aldım ve ana yol doğru çıktım, derken Buse yanımda saf saf bana bakıyordu. Giblemeden yoluma devam ederken :
B: Hey, Eirene. Bekle.
E:(Dün gece hiçbir şey olmamış gibi yaparak) ?
B: Dün gece hakkında, o adam şey, benim ...
E: Söylemene gerek yok. Açıkçası dün gece umurumda değil.
B: Benim umurumda, sen onu nasıl yendin ?
E: Dün gece hikayemi duydun, iki kişinin bildiği sır olmaktan çıkar. Bu yüzden kimseye söyleme. Yoksa başın ne kadar büy-
B: Tehdite gerek yok, sen benim sırrımı koru bende senin.
E: Korunacak bir sır yok, dün gece o adam tekti, yanında bir kız görmedim. Ama o kız da beni görmedi.
B: Peki, teşekkür ederim.
Kulaklıklarımı taktım ve okula girdim, ilk iki ders bedendi. Üstümü değiştirmem gerekliydi. iyi güzel fakat bu ders iki sınıf bir arada yapılırdı ve şansa bakın ki ikinci sınıf Ebru'nun sınıfıydı... Kıyafetlerimi değiştirdim ve sıraya geçtim. (To be continued)
başlık yok! burası bom boş!