/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2 -1
    Annem kapıyı açtı.
    -ŞU TELEFONU AÇMAYACAKSAN NiYE KULLANIYORSUN ANGUT ?
    Kadın haklı. O kadar çalış, telefon al, ama anan arayınca açma.
    B: Hoş buldum anne.
    A: Neyse, aferin lan. Ergen oldun olalı iki elinle bir sapı doğrultmuşsun.
    B: Ha ?
    A: Geçen gece teslimattan geldiğinde benzin fazladan ekgibti. Nedenini sormadım. Biliyorsun 3 senedir araba kullanmayı sana sevdirmeye çalışıyorum. Çok yol kat ettin ve belki sevmişsindir diye düşündüm. Bu yüzden benzin neden ekgib diye sormadım. Gezip dolaşmakta senin hakkın. Ya da biraz sürüş talimi yapmış olabilirsin diye düşündüm. Eve destek olmak için 3 senedir uyku düzenin olmadı. Ancak gezip dolaşmak yerine yarışmak... Tahmin edemezdim. Harikulade.
    B: Yarışmak ?
    A: Geçen gece dağdan gelirken kırmızı bir Lan-Evo 9\'u geçmişsin. Adam ünlü bir sokak yarışı takımının yıldızıymış. Ünün çabuk yayıldı. izmir\'deki tüm yarış sitelerinde adın çıktı (mutlu bir şekilde söyler)
    B: (Umursamaz tavırlarla) Yarışmadım, sadece uykum var diye hızlı sürdüm. Şimdi bir şey yok ise ben yatmaya gidiyorum. Çok yorgunum.
    insanlar neden arabaları bu kadar çok seviyor ? Onları vazgeçilmez ve çekici kılan ne ? Neden bunu rekabet ortdıbına çeviriyorlar ?
    Aklımda bir sürü soru vardı. Annem bu olayı nereden öğrendi ? O adam da kimin nesiydi. Bugün günlerden çarşamba ve benim kick box çalışmam lazım ama niye yatıyorum ?
    -Eirene, uyan artık. (Dürtmeler)
    işin garip yanı, alarm sesi yoktu.
    B: Saat kaç ?
    Annem: 9.
    B: Ha? 21.00 ? BENi BU SAATTE NiYE UYANDiRiYORSUNUZ ULAN ?
    A: Atarını ayrı giderini ayrı giberim. Neyse, uyan ve duşa gir, saçlarını iyice kurut. Giyin ve bir şeyler ye. Seninle işimiz var.
    B: Ne i...
    A: Çok soru sormak yok, birazdan öğrenirsin.
    Açıkçası beni saat 2\'den önce uyandırmaları için iyi bir sebepleri olmalı. Aksi taktirde onlara bolca hediyem var. Low kick gibi mesela.
    A: Yemeğini çabuk ye. Saat 9.30 olmadan hazır ol.
    B: I get it boss. Do you have any order ?
    A: Ekstra olarak, dağa gideceksin.
    B: Ha ?
    A: Sana işim düştü.
    B: Yapmam için bir neden söyle ?
    A: Yaparsan 1 günlük dağıtım görevini iptal ederim. Sen iyi bir uyku çekersin. Ben dağıtıma gide...
    B:Kabul.
    A:Ancak sözden dönmek yok.
    B: Pekâlâ bu sefer görev nedir ?
    ( https://youtu.be/BotHnZXnTAU )
    A: Dağa gidecek ve o Evoyu geçeceksin.
    B: Ha ?
    A: Dönüş yok söz verdin.
    B Lanet olsun ...
    A: Neyse, anahtarlar burada. Unutma kazanmadan dönmek yok.
    Duşumu aldım ve her zaman ki gibi fönümü çektim. Yatarken bile fön ile yatardım. Huy olmuştu artık. Bu gün bir değişliklik yapmak istedim ve üstüme gömlek onun üstüne ise hırka aldım. Giyim tarzımı her zaman ki gibi siyah tutuyordum ve bu renge aşıktım. Siyah Nixe airmaxlarım vardı ve ter temizdi. Saatimi, bilekliklerimi, kolye ve küpemi taktım. Arabaya gidiyordum ki :
    B: Bugün su yok mu ? Arabayı da hazırda tutmamışsın ?
    Annem beni iplemedi. Ama yanıma gelecek gibiydi. Arabaya bindim ve çalıştırdım.
    A: Bak elvat, bugün en önemli olan şey eğlenmen. Zevk almaya bak gerisi o kadar da önemli değil.
    B:Kazanmadan gelme diyen de Anneannemdi zaten (trip atar).
    A: Neyse, altında 370 beygir, çift turbolu bir s2000 var. Bu yüzden mümkün olduğunca 5500 devirin üstüne çık. VTEC teknolojisi sayesi...
    B: ANA, DEPO FULL LAĞYN.
    A: BANA ODAKLANSANA GiBiK.
    B:Pardon.
    A: Saat şuan 21.37. En geç 22.00 da yarış çizgisinde ol. Ayrıca unutma 5500 devrin üstünde sür.
    Usul usul yola koyuldum. Şehir içinde gazlamayı sevmem. Bu yüzden trafik kurallarına uyarak, boş yollarda 80'i geçmeden sürdüm. Dağ eteğine doğru gidiyordum ki,
    Ebru'nun evinin önünden geçtim. Gecenin bu vaktinde Ömer ile birlikte dışarıdaydı ... Kırmızı ışık geldiği için durdum. Gözümü onlardan alamıyordum. Ömer Ebruyu evine bırakıyordu. Birden dudağına yapıştı. Sarılmaya başladı sıkı sıkı. Gözlerim kitlenmiş durumdaydı. Algım değişmiyor, kendimi alamıyordum. iyice kaskatı kesilip robot gibi oldum.
    Aniden arkamdan dat dat diye bir ses. Yeşil ışık yanmıştı. Dağa doğru gitmek için Ebrular'ın yanından geçmem gerekliydi. Ama korkum yoktu. Siyah bir araba, siyah filmle kaplı camları, üstünde yılan ve kadın stickerleri, beyaz jantları vardı. Dikkat çekse bile ben anlaşılmazdım.
    Debriyajdan hızlıca ayağımı çekip aniden gaza bastım. Direksiyonu önce sağa -sola dönücem- sonra sola kırdım. ilk defa yarışmak istiyordum. Yenmem ya da yenilmem önemli değildi.
    Dağın eteğine gelmiştim. Bir sürü araba park etmiş ve bir sürü insan beni izliyordu. Sinirliydim fakat sabırlı bir insan olduğum için pekte gaza basmıyordum. Yavaş yavaş tepeye doğru çıktım. Bir sürü güzel ve mini etekli kızlar, bunların ötesinde köle olan erkekler, bunları peşinde koşturan erkekler, eli telefonunda olan bir sürü insan, heyecanlı bir sürü birey vardı.
    Başlangıç çizgisine geldim ve yavaş yavaş gaz vererek aracımı hizaladım. Arabanın yanına sarı saçlı bir bin yaklaşıyordu. Bu bin kırmızı evonun sahibiydi. Evonun üstünde ise fireflys (ateş böcekleri) şeklinde bir çıkartma vardı.
    Hakan (Evonun sahibi) : (Cama tıklar fakat sol cama tıklar, S2000 ise sağdan direksiyonludur ve bunu cam filminden dolayı fark edemez.) Aşağı inebilir misin ?
    (To be continued)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster