-
1.
+4 -2( https://youtu.be/WouJUqaKTKU , Eirene present iyi okumalar diler.)Tümünü Göster
Tam muhabbete başlayıp okula girecektik ki yine onu gördüm... Aynı şekil saç, aynı gülüş, hafif makyaj. Çok tatlı bir şeysin lan sen. Bu sefer yanında sadece kız kankaları yoktu. irem, damla ve Ömer ile birlikteydi. Ömer -beden dilinden anladım- buna yürüyordu. Her şey çok güzeldi derken dünyam başıma yıkılırmış gibi oldu. Gibi oldu çünkü duygusuz binin tekiydim bunun nesine üzülebilirdim ki ? Aşk desen inanmam, kıskanma desen kökü kurutulmuş bende, üzüntü desen alıştım tepki vermem kafaya takmam. Ne tür bir gavatım lan ben ? Millet duygularını çok rahat ifade eder ama iç güdülerine sahip çıkamaz ve anlayamazken ben her zaman tam tersini yapıyordum. Belki de sorunum buydu, duygularımı bilmiyor ve doğal olarak onları kontrol edemiyordum.
Tam okul girişinde bunları sarılırken gördüm. Devdıbını giblemedim. Çok güler yüzlü biri değilim zaten. Ama suratım asıkta değildir. Her zaman robot gibiyimdir. Düşüncelerimi ifade etmeyi sevmez, duyguların da bir işe yaramaz olduğunu düşündüğüm için ifade edemezdim.
Giblemez tavirlar ile Cengiz ile muhabbete başladım.
B: Derdin ne dıb salağı ?
C: Olm bu bana yapılır mıydı lan ? Daha yeni ayrıldın benden. Nasıl hemen başkasına geçiyorsun ? Ben bunu görecek ada...
B:Giberim adamlığınıda senide hayal dünyanıda. Ayrıldın bitti gitti fark et şunu dıbına soktuğum. Bunun ne tesellisi var ne başka bir şeyi. Kızlara saf yaklaşırsan yanna yersin yaz bunu kafana. Ve onca saçma şeyin içinde de bunu dert etme artık mal herif.
C: Vereceğin nasihatıda, taktikleride, senide, edeceğin yardımıda üst üste koyup gibeyim. Konuşma artık benle.
Giblemedim ve aynı hızda sınıfa yürüdüm. ilk iki ders ingilizceydi. B1-B2 kurunda ingilizce konuşabiliyor ve seviyordum.
Hoca : Gençler ingilizcede, başında \\\"S\\\" olup \\\"Ş\\\" seklinde okunan tek kelime \\\"Sugar\\\"\\\'dır.
B: Teacher, are u sure ?
Sınıftan kikirdeme, obaaa, supa hot fire, ıslıklar almış başını gidiyordu. Ama benim gibimde bile değildi. Çünkü kardeşim dediğim bu çocuk bir kezban yüzünden beni sattı. Siz siz olun bir kezban yüzünden kimseye rest çekmeyin.
Ama çokta alışık olmadığım bir durum değildi. Burnu sürte sürte haklı olduğumu anlayacak ve geri gelecekti -haklı olduğuma emin olmamın tek sebebi daha önce tecrübe etmemdi.- Ama ne olursa olsun hastalarımıza sıkıca sarılmalıyız. Bizi buraya getiren şeyler hatalarımızdır. Hata yapmaktan nefret etmek yerine değerini bilin binler.
Öğle teneffüsü gelmişti ve ben her zaman ki gibi sınıfın dışındaki camlardan -sınıf koridorun sonunda camların hemen yanında- aşağı izliyordum. Okul 4 katlı, benim sınıfım ise 3. kattaydı. insanlar birbirleri ile hep çıkar ilişkisi içindeydi. Her kız erkekleri kendi peşinden koşturup kendini en güçlüye pazarlamanın, her erkek ise en güzel kızı gibmenin peşindeydi. Aklınız fikriniz 250 gram peşinde ... Sizlere acıyorum. Tamam bende erkeğim doğal olarak benimde içimde gibisme isteği var ama ben gibime sahip çıkmayı biliyor ve enerjimi koruyordum.
Tam o sırada ince elli bir şey arkadan gözlerimi kapanmıştı. Daha önce duymadığım biraz uzaktan gelen ince bir ses vardı. Normalde bunu Özge yapar adım kadar emindim ama eminliğimi bozan şey bu ses tonuydu. Biraz daha dikkat edince ortamda iki tane kız parfümünün olduğunu fark ettim. Bu koku yeni gelen kıza aitti.
Yeni kız : Bil bakalım kimim ben ? (kikirdiyordu)
Ben: Özge, kendin yerine neden yeni çocuğu konuşturuyor ve bana dayiyorsun ? (giblemez tavırlar)
Özge: Hey hey orada dur ben sana dayamıyorum. Sadece gözüne uzanmaya boyum yetmiyor ve bende yanaşıyorum. (Elleri hala gözlerimde)
Yeni Kız: Benim bir adım var!
Ben: O duayı bahşette bizde dilimizden ekgib etmeyelim (bin mode : on)
Yeni kız: Bu-..Buse (kız kıpkırmızı olmuştu)
Özge: (Elini indirir ve sarılmaya başlar)
Özge için bu güne kadar bir sürü iyilik yapmıştım. Ama arkadaş gözüyle hiç yaklaşmadım. Belki de Özge beni ulaşılmaz olarak görüyor ve bundan dolayı seviyordu ?
Özge: iki gündür trip atiyorum insan gönlümü almaya gelir hayvan.
B: Hiç fark etmiştim kusuruma bakma.
Özge: Umarım şakadır!
B: Tabii ki şaka, ben hangi kızın tribini umursadım bu güne kadar ?
Özge: Yaa Eirene çok kötüsünnnn ...
B: Kötü alışkanlıklarım var demiştim. (Bahçeyi seyrediyordum)
Özge: Egondan atlasam ölürüm herhalde. (Mavi gözleri ile bana bakıyordu)
Özge mavi gözlü, siyah kıvırcık saçlı, orta boyutta dudakları, hafif göğsü, dolgun bacak ve kalçaları ile lolly sevenlerin bir numaralı adresiydi.
Özge: Hadi gel aşağı inip voleybol oynayalım, eğleniriz, hem burada bir şey yapmıyoruz.
B: Sanırım ilk defa sana hak veriyorum.
Bahçeye doğru yavaş yavaş indik. Bizim voleybol oynama şeklimiz biraz farklıdır. Karşılıklı üçer smaçör, yanlara da ikişer pasör alır çok sert bir oyun stili ile oynardık.
Yaklaşık 20 dakika oynadık, zilin çalması daha da yakın hale geldikçe oyun daha da sertleşiyordu. Okulun voleybol takımından biri vardı karşımda ve çok sert smaçları vardı. Çok süper bir smaç vurdu, arkamdan insanlar geçiyordu ve o topu kurtarmam lazımdı. Aksi takdirde birinin suratına gelebilirdi. Kurtarmak için hamle yaptım fakat bacak boyumu geçeceğini anladım. Tam o sırada arkamdan biri geçiyordu ve kim olduğunu görmedim. Tam yüzüne geliyordu ki ...
(Tu bi kontünyüd)
başlık yok! burası bom boş!