Düğün hediyesi olarak geline damat tarafından takılan pırlanta tektaş yüzüğün büyüklüğü ile evliliğin ömrü ters orantilidir.

Daha önce açtığım bir başlıkta kocamla zorla evlendirildiğimi, gerdek gecesi kan görmek isteyen vampir kocamı mutlu etmek için Çin malı kan kapsülü kullandığımı anlatmıştım ama bir türlü cesaret edip sizlere kocamı aldattığımı anlatamamıştım. Kocam olacak orungatonun ailesi zengindi. Bana 2 karatlık iri bir pırlanta yüzük taktılar ve teori doğru çıktı, evliliğimiz uzun sürmedi, boşandık.

Malumunuz evlilik bir belediye onayıdır. Nikah memurları "sayın belediye başkanımızın bana verdiği yetkiye dayanarak nikahınızı kıyıyorum" lâfını bu yüzden söyler. Belediyeler daha doğru dürüst sokak çöplerini toplayamazken evlilik gibi ciddi bir kurumu tastiklemesi de başka bir ironi. Neyse... ben size palyaço kocamı niçin, kimlerle ve ne şekilde aldattığımı, neler hissettiğimi, hırsızlamasına hissettiğim çılgın zevkleri bütün çıplaklığı ile tek tek anlatmak istiyorum. (zaten kocamı aldatırken çıplaktım. ahhhaaa).

Evli bir kadın kocasını asla daha iyi bir ciks, daha derin bir orgazm, daha büyük bir penis için aldatmaz. Saydığım şeyler aldatmanın aracıdır, amacı değil.

Lütfedip yazacaklarımı okursanız benim orungaton kocamın yaptığı hatalara düşmez, boynuzlanmaz ve mutlu bir evliliğiniz olur.

Başlıyorum...

Edit: Evliliğin bir kadını fiziksel görüntüsünü çok değiştiriyor. Sizlere evlilik öncesi ve sonrası fotolarımı atacam. Biri 16 yaşında bekar, diğeri evlendikten sonraki fotokarım. Goreceksiniz bu fotolarım fazla söze gerek bırakmayacak.