/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 1.
    +2
    Balık etli hatun söz konusu olduğu için şukuladım.
    ···
    1. 1.
      0
      Bir cahil de burada ahah. Türkçe bilginize attırdım canlar.
      ···
      1. 1.
        +1
        Tdk müdürü müsün aq çocuğu ne yırtıyon kendini.
        ···
      2. 2.
        +1
        Dil cahilleriyle uğraşmayı seviyorum lan bırakın tek eğlencem bu.

        E bir de asılıyorum.
        ···
      3. 3.
        +1
        Lan kelimesinden sonra virgül koymayı unutmuşsun cahil. Aq kendisi bir tak bilmez millete laf atar. Bence kendine uğraşacak daha ciddi şeyler bul. Senin iyiliğin için söylüyorum.
        ···
      4. 4.
        0
        Niye virgül koymam gerekiyordu lan açıkla bakalım. \\\"q\\\" harfini kullanan biri için yazdıklarım biraz ağır gelebilir ama cümle sonuna gelecek noktalama işaretlerinin dışındakiler zaten okuyucuya yardımcı olsun diye kullanılan birtakım şeyler, bunları nesnel bir kurala bağlayıp açıklamaya çalışmak pek bir mânâsız. Kaldı ki ben kimseye virgülü için laf söylememişim, virgül koysa da koymasa da adamın kelime bilgisine laf söylüyorum. Çünkü öyle bir şey sözlükte yok qemqs bn nredn bleyim o trqche mi diye shmdi xdxd

        Virgül ( , )

        1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:

        Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum. (Halide Edip Adıvar)

        Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller

        Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller (Faruk Nafiz Çamlıbel)

        Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk. (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

        Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi bozulursa istanbul yolunu tutar. (Ömer Seyfettin)

        2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:

        Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

        3. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur:

        Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

        4. Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur:

        Zemin bu kadar koyu bir kırmızıya dönüşünce, bir an için de olsa, belirginliğini yitiriverdi sivilceleri. (Elif Şafak)

        Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım. (Atatürk)

        5. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına ko­nur:

        Akşam, yine akşam, yine akşam,

        Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)

        6. Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur:

        Adana’ya yarın gideceğim, dedi.

        Aç karnına sigara içmekle hiç de iyi etmiyorsun, dedi. (Necati Cumalı)

        7. Konuşma çizgisinden sonraki alıntı cümlesinin bitimine konur:

        – Bu akşam Datça’ya gidiyor musunuz, diye sordu.

        8. Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konur:

        Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,

        – Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)

        9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil­diren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur: Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.

        Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal Beyatlı)

        10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:

        Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır. (Halit Ziya Uşaklıgil)

        Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi. (Reşat Nuri Güntekin)

        11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:

        Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir. (Atatürk)

        Sayın Başkan,

        Sevgili Kardeşim,

        Değerli Arkadaşım,

        12. Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için kullanılır: 38,6 (otuz sekiz tam, onda altı), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş)

        13. Metin içinde art arda gelen zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra konur:

        Ancak yemekte bir karara varıp, arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.

        UYARI: Metin içinde zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konmaz:

        Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu. (Halide Edip Adıvar)

        Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi. (Yaşar Kemal)

        Meydanlığa varmadan bir iki defa ismail kendisini gördü mü diye kahveye baktı. (Necati Cumalı)

        14. Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu, o zamirlerinden sonra konur:

        Bu, benim gibi yazarlar için hiç kolay olmaz.

        O, eski defterleri çoktan kapatmış, Osmanlıya kucağını açmıştı. (Tarık Buğra)

        15. Kitap, dergi vb.nin künyelerinde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur:

        Falih Rıfkı ATAY, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, istanbul, 1938.

        Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:

        ERGiN, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.

        1: Birbiri ardınca kullandığım eş kelime yok, olsa kullanırım ki mânâsı, sıraladığım şeyler belli olsun.
        2: Keza sıralı cümlem yok.
        3: Özne karmaşası yok bir yerden virgülle ayırdığımda özneyi değiştirecek.
        4: Ara söz kullanmadım.
        5: Bu da yok.
        6: Alıntı cümlem yok.
        7: Alıntı cümlem yok.
        8: Konuşma cümlem yok, olduğu gibi kalıbıyla alınıp yazılmış.
        9: Görüyorum ki fikir beyân eden bir sözcük de kullanmamışım.
        10: Var mı göremiyorum.
        11: Hitabım yok
        12: Sayı kullanmadım
        13: Belki kullanabilirdim, kullanmadım, anlamı o kadar etkileyecek bir şey değil sizin bir kelimeyi doğru yazamayacak kadar aciz olup insanların \"Bu Türkçe mi lan acaba\" diye düşünmesine itilecek şekilde.
        14: Bu, şu, o özne var mı lan?
        15: Bu zaten yok.

        kaynak: tdk.gov.tr

        Evet, dil cahilleri, sizin için artık noktama virgülüme de dikkat edeceğim. Kudurun; kendi dilinizi koruyamayan, nasıl yazacağınızı dahi bilmeyen bir ulussunuz. kurduğunuz cümlelerin yarısı zaten Arapça içerikli, Arapçadan bozma bir dil gayet. Onu bile doğru düzgün yapamıyorsunuz am salakları.

        Laf atacak imlâ yanlışı bulamadınız, virgülüme taktınız. Ben sözlüğe bakıyorum, ne konuşmuş, ne demeye çalışmışsınız ona bakıyorum. E \"balık etli\" diye bir şey çıkmayınca da bu am salakları ne demiş diyorum. huur çocukları sizi xdxd

        Yalnız bir şey söylemem lazım ki, tartışmaya başladıktan sonra konuşma diliyle değil de imlâ kurallarına uygun devam etmen de takdire şayan koyduğumun veledi xdxd
        Tümünü Göster
        ···
      5. diğerleri 2
   tümünü göster