-
1.
+1Adam garip şeyler söyledi, sanırım büyü yapmıştı. Hiçbir yerimi kımıldatamıyordum. Ağır ağır adımlarla bana doğru geliyordu.Bir anda elinde parlayan bir mızrak belirdi, mızrak o kadar parlıyordu ki hayattayken gördüğüm en aydınlık nesneydi. Sonra o mızrağı bana fırlattı. Karın boşluğuma saplanan mızrak yavaş yavaş kırmızılaşmaya başladı. Karnımdan akan kan mızrağın rengini kırmızıya boyamıştı. Mızraktan akan kanlar da siyah zemini kırmızılaştırıyordu.En son hatırladığım şey oapel` in simsiyah kanatlarıydı. Uyandığımda koltuğun üstünde yatıyordum. Tekrar Eapel in evine gelmiştim fakat Eapel bana küsmüştü.Ne yapıp ne edip gönlünü almam lazımdı fakat ondan önce o adam kimdi ve neden karnıma mızrak sapladı bunları öğrenmem lazımdı.Ama öğrenebilmek içinde Eapel in gönlünü almak lazımdı. Doğrulup kapıya yöneldim,tam dışarı çıkacaktım ki arkamdan birisinin bana sarıldığını hissettim. Ağlamaklı bir sesle \"Gitme\"dedi. Arkamı dönüp ona sarıldım. Salona geçip yan yana oturduk.Tümünü Göster
(HL:Ben) (E:Eapel)
HL:Eapel, sana bir şeyler sormam lazım.
E:...
HL:Siyah giyinişli adam kimdi?!
E:..şşey... o benim abim Oapel, kendisi karanlığın lordudur.
HL:O ne ergence ünvan öyle (Sırıtarak)
E:(Biraz sinirli bir şekilde) Ay çok komik!Öldürüyordu seni az kalsın.
HL:iyide ben ona ne yaptımki?
E:Salak, daha ne yapacaksın onun gözü önünde beni öptün, zaten kırgınım sana.
O arada içeriden Oapel geldi. Kızgınlık ve sinirle bana bakıyordu.Ne olduğuna anlam veremedim. Sert bir ses tonuyla \"Delikanlı, seninle konuşmam gerek!\" Dedi. Bende bir şey demeden onu takip ettim.Bu sefer her yer karanlık olmuştu ve karanlıktan iki adet sandalye meydana geldi. Birine oturdu, diğerine de beni oturttu.
(HL:Ben)(O:Oapel)
O:Bak delikanlı sen her şeyi çocukça sanıyorsun.
HL:(korkudan bir şey diyemedim)
O:Onu öperek en büyük günahlardan birini işledin.
O:Şimdi biz babama ne diyeceğiz.
HL:Özür dilerim kendimi tutamadım.
O:Eğer özel birisi olmasaydın seni oracıkta öldürürdüm. Kafanı da süs olarak tahtıma asardım.
HL:(içime bir ürperti geldi.)
HL:Özel birisi miyim?
O:Zamanla öğreneceksin
Dedi ve kalktı etraf tekrardan normale döndü. Eapel in yanına gittim ve ondan bir kez daha özür diledim ve benim ne özelliğim olduğunu sordum. Eapel in dediğine göre ben bir denekmişim. Yaşamdan sonraki hayatım(Şuan yaşadığım) bir deneymiş. Yani ben bir deney uğruna yaratılmışım. Eapel e babasını da sordum. Eapel önce biraz duraksadı sonrada babasının evrendeki en güçlü varlık olduğunu söyledi.Bir nevi Tanrı gibiydi.
Ayağa kalktım ve ona aşık olduğumu,onu deliler gibi sevdiğimi söyledim. Biraz duraksadı ama o da beni sevdiğini fakat ben bu kadar güçsüzken benimle beraber olamayacağını söyledi. Onunla beraber olmam için hem abisini hem de babasının gözünden geçip onay almam gerekiyordu. Abisi kolaydı fakat babası biraz zor olacağa benziyordu. Ondan beni eğitmesini istedim, abisi gibi büyü yapmak istiyordum böylece daha kolay olacağını düşündüm. Bana yaptığı büyünün benim için çok zor olacağı, kolay büyülerden başlamamız gerektiğini söyledi.ilk başta hızlı hareket etme büyüsünü bana öğretti.Bu büyüyü öğrenmem biraz zor olmuştu fakat yinede öğrenmiştim. Ardından hızlı öğrenme büyüsünü öğreteceğini söyledi. Biraz kızarak en başta niye öğretmedinde uğraştırdın beni dedim.O da bu kadar beceriksiz olacağını düşünmemiştim çünkü dedi. Biraz zoruma gitmişti ama yapacak bir şey yoktu.Öyleydim, hızlı öğrenme büyüsünü de öğrendikten sonra birkaç büyü öğretti bu büyüler büyük ihtimalle karşıma çıkmayacak büyülerdi. En azından ben öyle sanıyordum. Zeka geliştirme büyüsüne geldiğimizde biraz korktuğunu söyledi. Meraklı bir şekilde niye dedim.O da bir gerizekalıya zeka geliştirme öğretmek zor olacak dedi. Sinirlendim sonra gülerek şaka şaka dedi. Hadi başlayalım o zaman dedim.O gün öyle büyüler öğrenmekle geçti hepsi sıkıcı büyülerdi.Ama hızlı hareket işime yaramıyor da değildi. Gün batımını izlemek için beraber sahile gittik. Giderken yolda da birkaç bira çalmıştık yada almıştık.Ne olduğunu anlamamıştım ama markete girdik ve biradan iki adet aldı.Ben daha alamıyordum çünkü nesneleri hareket ettirmeyi bilmiyordum. Yapabilceğim tek şey yürümek, hızlı yürümek, hızlı hareket etmek, bana verilen HAFiFLETiLMiŞ şişeleri tutup içmekti. Meğer bana verdiği şişeleri bir büyü yardımıyla hafifletiyormuş. Anca öyle gücüm yetiyormuş. Gün batımını izlerken bir anda omzuma yaslandı. Biraz heyecan basmıştı. Bende ona sarıldım ve gün batımını izledik ardından eve dönüp yattık.
Panpalarım okuyan varsa entry girsin böyle şizofren gibi kendi başıma konuşuyormuş gibi hissediyorum.
başlık yok! burası bom boş!