/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +33 -31
    baktığım birkaç yer mantıklı konusuyor, delilli konuşuyor ilgimi de çekti sizle paylasayim dedim.

    Meşhur Vikings i hepiniz izlediniz. Eminim hoşunuza da gitti. Hani savaş yağma falan bı de adamlar bizim eski Türkler gibi savaşıyor olunca e tabi bı hayranlık oluşuyor.

    Bu konu da sözlükte birkaç kez konuşulmuş biraz da hort niteliğinde olacak.

    Şimdi (bkz: Odin) ı tanıyoruz. Vikinglerin Büyük tanrısı. Ragnar falan hep bunun oğlu hani. Ünlü iskandinav tarihçi Prof. Sven Lagerbring in bır kitabı var. Türküz diye.

    Adam eski bulunan bir işlemeyi inceliyor ve bakıyor ki ( diğer partta bulabilirsiniz ) boynuzlu bağdaş kurmuş bir adam bu Odin. Yanında kurtlar falan.

    Adamın aklına direk Türkler geliyor. Ve bakıyor ki Oğuz Kağan (Mete Han) diye bir lider gelmiş bu dünyaya. Adam bizleri incelemeye başlıyor. Bakıyor ki birçok eski Türkçe kelime ile isveççe çakisiyor.

    Tabi bu benzerlikler daha da ilgisini çekiyor. Şimdi birkac yorum var yine ilgimi çeken.

    1. OĞUZ KAĞAN = ODiN

    Bu işlemedeki adamın oğuz kağan olduğu sanılıyor. O da bu Odin, Herwarar masalları var bu adamların, eski bir Türk ondermiymiş artık bir komutan mi asker mi hakan mı bilemem. Ama birkaç masalla da cakisinca mantıklı gelmeye başlıyor ama bana göre koca Mete han ne ara iskandinavyaya gitti de devlet kurdu büyüttü.

    2. ODiN = ZÜLKARNEYN

    Zulkarneyn evet. Bildiğimiz Hz. zulkarneyn. Kehf suresinde geçen.

    isterseniz okuyun istemeyenler için özet: Hz. Zlk kuzeydoğuda dilini bilmediği iki dağ arasında bataklık ve kasvetli bir yere kavme gidiyor.

    83. (Resulüm!) Sana Zülkarneyn hakkında soru sorarlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım. 
    (Soranlar Yahudilerdir buna değineceğim) 
    84. Gerçekten biz onu yeryüzünde iktidar ve kudret sahibi kıldık, ona (muhtaç olduğu) her şey için bir sebep (bir vasıta ve yol) verdik. 
    85. O da bir yol tutup gitti. 
    86. Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu. Onun yanında (orada) bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz: Ey Zülkarneyn! Onlara ya azap edecek veya haklarında iyilik etme yolunu seçeceksin, dedik. 
    87. O, şöyle dedi: \\\"Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabbine gönderilecek; sonra Allah da ona korkunç bir azap uygulayacak.\\\" 
    88. \\\"iman edip de iyi davranan kimseye gelince, onun için de en güzel bir karşılık vardır. Ve buyruğumuzdan, ona kolay olanını söyleyeceğiz.\\\" 
    89. Sonra yine bir yol tuttu. 
    90. Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı bir örtü yapmamıştık. 
    91. işte böylece onunla ilgili her şeyden haberdardık. 
    92. Sonra yine bir yol tuttu. 
    93. Nihayet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu. 

    Zulkarneyn Arapçada boynuzlu boynuzu olan demek. Bana da mantıklı geldi.

    Fakat baktığımızda şu bağlantıyı da kurabiliyoruz. Mete Han = Odin = Zülkarneyn.

    Oğuz Öküzden gelir hani boynuz falan
    Odin boynuzlu kurtlu
    Zulkarneyn de boynuzlu demek.

    Olabilir yani ki Türklere peygamber gittiğinden de emin değildim. Ama inançlarimiz benzerdi. Cennet cehennem tek tanrı günah sevap kurban kavramları falan hep benzeşiyordu.

    Biraz araştırdıkça insanlık ve dünya tarihinde çok hoşuma giden bağlantılar sırlar falan var. Merak ettiğiniz şeyleri araştırın elbette cevapları var.

    edit: dikkat cekmedi diye editlememiştim isteyen yarrami yiyebilir ya da gogleden bakabilir
    ···
   tümünü göster