1. 1.
    0
    Tabi şöyle anlatayım. Tasavvufla 14-15 yaşında ilgilenmeye başladım. Çok ciddi ruhsal sıkıntı çöküntü vs durumları yaşıyordum. 17 yaşında sapık bir tarikate mensup olmaya çalıştım ve birkaç ay sonra sıkıntı ızdırap hissinden tamamiyle delirip tımarhaneye kapatıldım. 2-3 sene sonra yine çok ciddi ruhsal acı çekme durumuna geçtim ve Ankara'dan istanbul'a gittim. Çektiğim acılar beni yine delitti ve istanbul'a gitmeye karar verdim. Orada bu sapık tarikatin mensuplarından biriyle görüşecektim. Bana devamlı bir yer söylüyor gittiğimde ise orada olmuyordu. En sonunda zincirlikuyu mezarlığının önüne gel dedi. Oraya geldiğimde telefonda kapıdaki her nefs ölümü tadacaktır ayetini işaret edip tüm sır orada dedi yalvarmama rağmen telefonu kapattı. Sinirden acıdan delirmiş halde kimliğimi telefonumu her şeyi bırakmış halde yürüdüm. Akşam oldu vardığım yer yine bir mezarlıktı. Orada geceyi geçirdim. Sabah kalktığımda tekrar yürümeye başladım. Bir camiye girip namaz kıldım. Eskiden okuduğum bir tasavvuf kitabını gördüm camide açtım katlanmış olan bir sayfası geldi. Orada eskiden yaşayan bir evliyanın geceleri mezarlıkta uyuduğu yazıyordu. Ben de bunun Allah'ın bir imtihanı olduğunu kendimin ed bir evliya olduğunu düşündüm ve Ankara'ya dönmeye karar verdim
    ···
   tümünü göster