/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 176.
    +6
    Eminönü’nde denizin kenarında dururken yan tarafımıza birileri gelip resim çektirdi. Bunu gören Meryem Hanım, “Burak, benim de resmimi çeksene!” deyince, “Olur!” dedim. Omzundaki siyah çantasından cep telefonunu çıkarıp uzattı ve “Şununla çeksene!” dedi. “Tamam, şöyle geçin o zaman!” dedim. Meryem Hanım biraz amatörce ve acemice hareketlerle poz verirken çektim resmini. 

    Ancak cep telefonunun kamerası pekiyi değildi ve güzel çekmemişti. “Ay bu da kötü olmuş!” deyince, “isterseniz benimkiyle çekeyim?” dedim. “Ay sahi mi, iyi olur vallahi!” dedi. Telefonumu çıkarıp birkaç resmini çektim. Resimleri görünce, “Ay çok güzel çıkmış, Allah senden razı olsun. E peki, bunu nasıl alırım ben senden?” dediğinde, “Ben bastırırım fotoğrafçıda!” dedim. Çok sevindi cevabıma. Biraz daha kalıp denizi seyrettik. 

    Pazar günü olduğundan etraf kalabalıktı. Hava da güzeldi ve insanlar bu fırsatı kaçırmak istememişti aynı bizim gibi. insanlar birbirinin üzerine çıkmaya çalışıyordu adeta. Böyle görüntülere alışık olmayan Meryem Hanım insan kalabalığından kaçmak için bana sokuluyordu. Tabii böyle bir durumda vücudum vücuduna dokunuyor, değiyordu. Ellerim zaman zaman istemeden eline, koluna çarpıyordu. Alt geçitten geçerken ise olay başka bir noktaya ulaştı. 

    O yoğun kalabalığın içinde Meryem Hanımı korumaya çalışırken elim altta zütüne değdi. Ve bu biraz şiddetli bir değmeydi, hatta değmeyle avuçlama arası bir şeydi. Onun dolgun ama yumuşak bir yastık gibi zütünün arasına girmişti elim resmen. O anda yarağım sanki bir füze gibi dikiliverdi. Meryem Hanım o kalabalığa rağmen yan gözle dönüp bana bakmadan edemedi, ancak bir şey demedi. Az sonra merdivenleri ağır ağır çıkıp alt geçitten kurtulduğumuzda kendisinden özür dilesem mi diye düşündüm, ama sonra bunun kazayla olduğunu anlamıştır herhalde diyerek vazgeçtim. 
    ···
   tümünü göster