Beyler balıkesirde aynı yüksek okulda beraber okuduğum bir arkadaşım ankarada helikopter teknisyenliği mülakatı varmış diye istanbuldan on günlüğüne bekar evime geldi. Biraz muhabbetten sonra yatıp sabahına işe gittim işteyken beni aradı dediki kanka akşama birşey yemeden gel yemek konusunda kendimi çok geliştirdim güzel şeyler yaptım. Dedim ohh akşamı çıkardık eve bi geldim beyler pilav köfte salata patates kızartması falan yapmiş(geliştirdim deyince bende beşemel soslu ördek filan bekliyorum). Ama karnim nasil 12 saat ayakta aç nöbet tutmuşta gelmişim. öğlen ikide arayıp akşam 8 de gelmeme rağmen daha masa hazir degildi. Hüseyin köftelerin kalanını kızartırken bende masayı hazırlıyorum neyse o anlık açlık hisseyle tezgahtan köfte aşırıp ağzıma attım bi ısırdım iki dişimi kaybettim. Direk sıcak yağa atacağına köfteyi soğuk yağdamı pişirdi naptı bilmiyorum kupkuru olmuş neyse ben kutup ayılarına kurulan kanlı jilet tuzağı gibi yemeye devam ediyorum .(bilmeyenler için kutup ayıları kanı çok sever kanlı jileti yaladıkça dilini keser kendi kanını içmeye başlar ama kendini durduramaz kanın lezzetinden neticede kutup ayısı tuzağın kurulduğu yerde can verir) neyse mide asidim nasılsa eritir diye yemeye devam ediyorum masaya oturduk nihayetinde beraber yemeye devam ediyoruz lan bi baktım hüsonun tırnaklara ne lise arkadaşım gitarist yakupta ne bülent ersoyda öyle tırnak var upuzun içinde siyah pislikler birikmiş tırnaklar bana jack sparrow gibi gülümsüyor ulan benim midem kalktı. ayıp olur olmaz dinlemeden soruyu sordum. kanka köfte hazırmıydı sen mi yoğurdun diye. bana ellerini göstererek ben yoğurdum tabi aq dedi. Der demez midem dile geldi yardım edin ölüyorum diye , masaya kusmayayım diye hüseyinin kucağına kustum oda masaya kustu ortalık osurmalı sıçmalı ayine döndü. sonra hüseyine tırnak makası verdim geri almamak üzere buda böyle bir anımdır sağlıcakla