Ben matematik ve mantığın her şeyden öte şeyler olduğunu düşünüyorum. Bu işin felsefi yanı. Dine geri dönecek olursak; allahı akılla bilmek zorundayız. yoksa "sadece inanmak" inanmanın geçerli bir yolu değildir. dünyadaki binlerce dinin her ferdi aynı şekilde davranıyor ve "sadece inanıyor". sadece inanmak kumar oynamaktır. akılla da allahı bilemiyorsam bunun suçlusu ben değilim.

Varlığı bilmek başka mahiyetini bilmek başka. Rastgele sıradan bir vatandaşa sorsak "Güneş var mıdır?" diye "vardır tabi" cevabını alırız ama vatandaş muhtemelen Güneşin mahiyetini ve içeriğini falan bilmiyordur eğitimli biri değilse tabi ki.islamda da Allah'ın zatı hakkında bilmen gerekenler onun söyledikleri kadardır. Daha fazlasından sorumlu tutulmazsın.Bu dogmatiktir ama tutarlı olabilecek-şu an için, ileride olağanüstü farklı şeyler olmadığı sürece- muhtemelen tek Tanrı kavramıdır. Zaten din denen kavramı felsefeden ayıran şey de bence budur.Bu noktada devreye Peygamber kavramı giriyor ki konu bayağı uzamaya başlıyor artık... *