Bölüm 6 : Bu yoldu parlayan gümüşten...
Gittik... Bahs açmadık dönüşten.

Yaz ayında üşümüştüm, oysa ki kışın baksırla gezen bir ergendim ben. Bi titremeyle uyandım, nerde olduğuma bakmak için kaldırdım kafamı ,geldiğim de yukarıya hiç bakmamıştım,iki dağın arasında bir çayın önünde yatıyordum... inançlı bi çocuk olmasamda, iki nehirin arasındaki peygamber denilen müslümanları inandığı, muhafazid denilen adamı söylediği şeylerden az çok haberim vardı, arkadaşlarım yüzünden,Bir umut kapadım gözümü geri. Uyuduğumu sanıyordum , aslında uyumuştum da,annemin dürtmesiyle uyandım. Bana
-Hadi oğlum kalk geldik. dedi
arabada uyandım.
Annemle babamın canlı olduğuna sevinmiştim. Kafamda her şey muğlaktı...

Bunca şey bi rüya mıydı? Kübra? Hoşlandığım kız hayal ürünü müydü?
Annem babam? Tekrar monoton hayatıma geri mi döndüm?
Geldik sonunda.. Babamın köyüne. Arabadan indik. Eşyaları aldık. Bu ev rüyamdakiyle aynıydı?
işte şimdi korkmuştum...