Sıkıntı bizim yapamamamız değil yapmamamız. Bu işi ruslar yapıyor, kendi uranyumumuzu toryumumuzu zenginleştirmiyoruz bu projelerde. Zenginleştirilmişini rusyadan getircez. Ne farkı kaldı doğalgazdan? Üstüne bunlar yap işlet devlet projesi, zaten senin kaynağın ve teknolojinle de çalışmayan projelere tıpkı köprülere yaptıkları gibi fahiş birim fiyat veriyorlar. Sonuç:elektrik faturası bi noktadan sonra kabaracak. Üstüne bu para devlete hatta yurdumun soyguncusuna bile değil, ruslara akacak. Gördünüz mü cumhurbaşbakanımızın emri ben verdim dediği fetöcü pilotun düşürdüğü rus uçağı başımıza neler açıyor(proje eski biliyorum ama anlaşma koşulları öyle mi?)
çevre konusuna gelirsek ulan patatesçi sovyetleri sallayın, o köprüde hesap hatası yaptım diye mühendisleri harakiri yapan japonlar bile eline yüzüne bulaştırdı fukuşimada. Bizimkiler bi de gidip inceburuna, iğneadaya yapıyor... Bunlar doğa harikası yerler, türkiyede başka koy kıyı mı kalmadı yav. Üstüne iğneada bulgaristan sınırında yav böyle saçmalık çok az gördüm. Hatta ıstranca bölgesi istanbulun su kaynakları ve doğal yapısının sürdürülebilirliği, haliyle yaşanabilirliği açısından çok temkinli olunması gereken bi yer.
Rüzgar ve güneş enerji santralleri zarar etmiyor sadece daha az kar ediyor. Sırf bu yüzden yeterince üzerine düşülmüyor, çünküm liberal ekonomi, çünkün kapitalizm. Halbuki dünya üzerinde güneş enerjisinden en fazla verim alınabilecek kuşak türkiyeden geçiyor:izmir-van hattı. Daha kuzeyde güneş az, güneyde fazla ısınma masrafı artırıyor, hasardan ötürü.
Enerji konusunda sıkıntılı bi yerdeyiz ama avrupanın çoğu da öyle. Biz imkanlarımızı zorlarsak bu açığı teknolojiyle sanayiyle kapatıp, çevreci potansiyelimizi kullanacak maddi kaynağı da sağlarız bu kadar basit.