kabeye değil, allah'a secde ediyorlarmış. çünkü kabe allah'ın eviymiş. buna cevap diyorlar, herkesin dünyanın neresinde olursa olsunlar aynı yöne dönmesine bu şekilde cevap veriyorlar ama "her şeye gücü yeten mutlak, eşi benzeri olmayan tanrı'nın evi olur mu? evi olan zat bu şekilde tanımlanan tanrı olabilir mi?" gibi soruları sormuyorlar. allah her yerdeymiş. o zaman isteyen istediği yere yönelsin? kabe allahın da güneş allahın değil mi? o zaman güneşe dönerek de namaz kılınabilsin? olmaz değil mi. neden? çünkü güneşe tapıyormuş gibi görünürsün, putperestlik emaresi olur. eee kabeye dönünce niye putperestlik olmuyor o zaman? kabe niye "kutsal"? çünkü orası allahın eviymiş!!! "allahın evi" diye tanımlanan şey basbayağı puttur işte... torun çekici de puttur, zeusun yıldırımı da puttur... ayrıca istediğiniz kadar "biz o binaya değil allaha secde ediyoruz" deyin bunun adı putperestliktir. mekkeli müşrikler de aynı şeyi kendi putları için söylüyorlardı. hristiyanlar da haça tapmıyorlar mesela! aklı başında bir insan kendi eliyle yaptığı bir şeye tapar mı? putperestliğin ne olduğunu iyi anlayın önce. o ikonlar, heykeller, binalar sadece sembol, kimsenin onlara taptığı yok. tıpkı senin kabeye tapmadığın gibi! tanrı sayısı 100\'den 1\'e inince putperestlik ortadan kalkmış olmuyor. sadece tanrı sayısı değişiyor. (zaten ibadetler, hac, sünnet, başörtüsü vs herşey aynı)
hacerül esvede el yüz sürme, 3 tane obeliske (köken olarak osirisi temsil eder) taş atmayı falan saymıyoruz bile. putperest değiliz demekle olmuyor o işler...