/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    sonra en son olmasını istediğim şey oldu. Deniz yine ağladı Ve sınıftan derya ile birlikte çıktılar.
    Ben de mideme oturan öküzle baş başa kaldım.
    Komünistler “müthişsin zapa” diyorlardı. Devriminize bakın arkaler diyemedim. Sabah sabah
    molotof yemenin anlamı yoktu.
    korku içinde olacakları bekliyordum. Kimya hocası da hala uyuyordu. Ve nihayet zil çaldı. Kimya
    hocasını uyandırdılar. “saolun çocuklar” diyip sınıftan çıktı huur. Şimdi bakıyorum da sahiden
    keşke gibseydik hem notlarımıza arttırmak için şantaj yapardık. Teneffüste tam dışarı çıkacakken
    sınıfa 3 izbandut girdi. Kedidir kedi diyerek kendimi motive etmeye çalışıyordum. Ama sırama
    doğru gelmeye başladılar. Cemil ve furkanda tırmışlardı . keşke hz isa falan olsaydım ben göğe
    yükselseydim benim yerime abim dayak yeseydi. izbandutun arkasından deniz çıktı. Bu huurlara
    karışılmamalı dövdürüyorlar adamı.
    -bilader sen ne ayaksın dedi izbandutlardan en önde olanı. Yine sevgili değiştirmişti kaltak.
    Okulda her şubeye verme rekoru falan kırıyordu galiba.
    +ayaktan kasıt dedim.
    -dalga mı geçiyorsun bilader.
    bilader diyenlerden nefret ederim.
    +hayır.
    -sen bu kıza ne dedin?
    +bilmem ne demişim.
    -makine gibiydin falan ne ayak lan.
    +sen de bilirsin patron makineliğini.
    o an buz gibi oldum. Cemil ve furkan korku dolu gözlerle bana bakıyorlardı.
    -demek ben de bilirim.
    +yani patron dürüst olalım şimdi. Bu kızın hiç biriyle yapmadığını falan düşünmüyorsundur
    herhal…
    huur çocukları suratıma vurmalarından nefret ediyordum. Tam yerde tekmelenirken momünistler
    olaya müdahele etti. Ardından müdür yardımcısı geldi gördüğü herkese vura vura. Yerde
    yatıyordum. Müdür yardımcısı noldu diye sordu:
    -hocam bu sefer yerler tozlu değil tebrik ederim dedim. Gerçekten de pırıl pırıldı.
    Dilimi tutamıyordum. gibik organım bağımsızlığını ilan etmişti. Bana danışmadan istediğini
    söylüyordu. Oldboy da ki adama imreniyordum. Ben de kesebilir miyim diye bir ara makası
    hazırladım. Sonra salaklaştığımın farkına varıp makası kaldırdım.
    dayak yedikten sonra tekrar des zili çalmıştı. Yine oturdum sırama. Komünistler durumumu sordu.
    Saolun dedim alışığım ben. Güldüler. Etrafımda gereksiz yere çok fazla gülen insan vardı.
    girdiğimiz dersin ne olduğuyla ilgili bir fikrim yok. Ama denizlerin sırası yine benle dalga
    geçiyorlardı. Mahide de öfke ve acıma duygusuyla karışık bir şekilde bakıyordu. Acıma sevgilisiyle
    hiç yatmış mıydı? hEp bunu sormak istiyordum ama kolay değildi.
    o gün okuldan sonra eve gittim. Abim evdeydi. O ara sosyalliğini kaybetmişti. Bütün gün gta ve
    age of falan oynuyordu. Yüzüme baktı, gözümün altı morarmıştı. Yine gaza geldi bu:
    -laan ne oldu lan yine .
    +kızın biriyle yiyişiyorduk sıradan düştüm.
    -aslansın lan afferin.
    sonra durdu:
    -oğlum biraz efendi ol lan nedir her kızla yatıp kalkıyorsun.
    görende ferre yıldızı sanırdı beni. Her kızla yatıp kalksam eve mi uğrardım.
    dolaba gittim yemek için. Bu kez bayat ekmek bile yoktu. ekmek almak için dışarı çıktım.
    Mahallenin kevaşelerinden biri naber dedi. iyiyim dedim.
    -hiç mallede yoksun yeeea sen.
    +doğrudur.
    -dur be nereye gidiyorsun hemen.
    +benimle yatar mısın?
    - ohaaaaaa
    +o zaman git başımdan.
    insanlar bunu demeyi zor sanıyorlar. Ama kolay. Yaşıyorsanız her şey kolaydır. Neden bu kadar
    abartılıyor anlamıyorum.
    huur arkamdan sapık diye bağırıyordu.
    sınavlar bitmiş okul artık azalmıştı. fazla gelen yok okula. sınıfta toplasan en fazla 25 kişi
    oluyordu. evde yapacak bir şeyim olmadığından okula geliyordum. arka sıraların okula gelmesinin
    bir diğer nedeni devamsızlıktı. sanki derslerden geçeceklermiş gibi devamsızlığa dikkat
    ediyorlardı. ders işlenmiyordu ve rehberlik hocası saçmalıyordu:
    -evet çocuklar. bir yılı öyle böyle bitirdik. nasıl geçti yılınız?
    herkese tek tek soruyordu. herkes iyiydi kötüydü diye saçmalıyordu. bana sormaması için dua
    ediyordum. zaten beni tanımıyordu da . herkese ismiyle hitap ediyordu. sıra bana geldi:
    -evladım senin nasıl geçti adın nedir?
    cemil furkan ve ben what is love da çalsaydı eğer o jim carrey in arkadaşları gibi olurduk. ben o
    ben o diye saçmalamaya başladık. ben miyoptum galiba ama diğerleri de görmüyordu. derya zapa
    sen dedi sinirli şekilde.
    +nasıl mı geçtim yılım
    -evet adın nedir?
    gibtiğimin salağı demin kız zapa demişti bana.
    +zapa adım. yılım boşlukları doldurmakla geçti hocam.
    -nasıl yani?
    +her türlü delik, hava veren her türlü boşluğu kapattım.
    -ne gibi?
    +bunu söylersem okuldan atılırım.
    -terbiyesi herif otur.
    komünistler gülmeye başladı. eğer molotoftan korkmasam komünistler moskovaya diye
    bağırırdım.
    Türlü dayaklar ve başarısızlıklarla karne günü gelmişti. Önce dışarı da yeteneksiz öğrencilerin
    müziğini dinledik. Yemin ederim ben bu kadar felaket bir şey görmemiştim. Sinirden ağlayacaktım.
    Sesi berbattı söyleyenin , çalanların nasıl çaldığını bilmiyorum müzik bilgim pek yoktur.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster