-
201.
+10gördüğüm şeyi nasıl tarif edebilirim bilmiyordum.
onlarca ceset vardı, onlarca... hepsi 5 adet masaya ve sandalyelere dikilmişti.
çoğunun yüzünde öldürüldüğü anın dehşet dolu ifadesi vardı,
bazılarını ise yine yüzlerini gerdirerek gülümsetmişti.
uzaktan bakıldığında bu ölülerin oturduğu bir cafeydi.
kimisinin eline kahve bardağı dikmişti.
kimisinin elinde sandviç vardı.
kendi dünyasını dizayn etmişti burada. ölülerden kurulmuş bir cafe.
çığlıklar içinde kaçmaya çalıştım. ama kapı kapalıydı.
evet bir seri katilden fazlasıydı. tamamıyla bir pure evil yani safiyane kötülük durumu vardı.
çığlıklarım 5 ya da 6 dakika sürdü. tansiyonum düşer gibi oldu.
o ise ihtiyarı o arada gidip bagajdan alıp getirdi.
onu da çırıl çıplak soyarak masadaki tek boş sandalyeye dikti.
ihtiyarın yüzüne ifade vermeedi. o ifadeyi sevmişti anlaşılan.
sonra bana dönerek ilk defa bilgi birikimini açarçasına bir konuşma yaptı. -
-
1.
0insanları sandalyeye nasıl dikiyor amk anlayamadım. Japon yapıştırıcısı ne bilim baliyle falan yapıştırsa daha gerçekçi olurdu
-
1.
başlık yok! burası bom boş!