+1
Evet kaldığım yerden devam ediyorum. O yıllarda bir roman yazma merakı salmıştı. Vizeleri ve finalleri bir tarafa bırakmış, tamamen buna odaklanmıştım. Herkes son bir gayretle sabahlara kadar ders çalışırken ben de sabahlara kadar bir elimde sigara bir elimde kalem bir şeyler karalamakla meşgul oluyordum.
Tabi romanda her şeyi olduğu gibi yazmak yetmiyor. Aralara heyecanlı bir şeyler serpmek, tek düze geçen olay halkalarının arasına bir takım kurgular eklemek gerekiyordu. Bu, vazgeçilmez olmasa bile en azından o yıllarda böyle düşünüyordum.