-
1.
+2Tiff-“Bayan Toprak.”Tümünü Göster
Toprak-“Kalk kızım. Diz çökmene gerek yok. Ateş. Bizden ne istiyorsun?”
Ateş-“Hala tanıdığım Toprak. Egosu yerinde. Hala bizli konuşan. Senden yardımını istiyorum. Bayan su ile olan savaşımda beni desteklemeni istiyorum.”
Toprak-“Biz asla savaş yanlısı olmadık Ateş. Bunu en iyi sen biliyorsun.”
b-“Tiff. iyi misin?” Ateş arkasını döndü ve abimle göz göze geldi.
Ateş-“Hmm. Cruchs’ın bedeni de buradaymış.”
Toprak-“Bizimle konuşuyorsun. Çocuklarımla değil. Hemen yanımda ateşler içinde Kont da belirdi. Diz çökülü bir vaziyette bekliyordu. Abim tam atak yapacakken Lina tuttu ve
Lina-“Burada olmaz. Burası kutsal bir bölge ve bir toplantı var. Biz karışamayız. Başından beri Bay Ateş’in Bayan Toprak ile görüşmesini amaçlamış.” Abim yumruğunu sıkıyordu.
Toprak-“Bize ihanet eden oğlumu da getirmişsin. Hedefin ne? Neden oğluma böyle bir şey yaptın?”
Ateş-“Bunu yapan ben değilim Bayan Toprak. Bunu yapan sizin eski oğlunuz Kont’du. Ben sadece sizinle konuşmak için geldim. Dediğimi bir düşünün. ileride sizi de bir tehdit olarak görürse sizi de yok etmeye çalışacaktır. Atlantis’i en iyi siz biliyorsunuz. Nasıl kendi şehri yaptığını. Eskiden suyun üstünde şu anki teknolojiden bile gelişmiş olduğunu. insanlar git gide Atlantis’in teknolojisine yaklaşıyor. Bayan Su bunu da bir tehdit olarak görüp size savaş açacaktır. Bu olmadan önce benimle ittifak olmanızı istiyorum.”
Toprak-“Eğer bize biri savaş açarsa cevabımızı kendimiz verebiliriz. O zamana kadar reddediyoruz. “
Ateş-“Nasıl isterseniz Bayan Toprak. Bu arada Kont’un yaptıklarından ve yapacaklarından beni mesul tutmayınız. Siz çocuklarınızın iradesini sabit tutuyorsunuz lakin benim çocuğum olmadığı için iradesi umurumda değil. Umarım bir sonraki görüşmemiz savaş alanında olmaz.” Dedi ve küçük bir patlamayla kayboldu. Kont’un da bu duyduğu ağırına gitmiş olacak ki yumruğunu sıkıyordu.
Toprak-“Hemen kutsal toprağımızı terk et yalanlara inanmış oğlum. Seni bir daha burada görmek istemiyoruz.”
Kont-“Cruchs’ı affettiniz. Beni neden affetmediniz o zaman?” sesi ağlamaklı geliyordu.
Toprak-“Sana da af yolunu sunduk. Ama sen iradenin kısıtlanması fikrine karşı çıktın. Biz senin iradeni kısıtlamak değil sadece sana amaç vermiştik. Topraklarımızı korumanı istemiştik. Ama sen bizi reddettin. Bununla da yetinmeyip ateşe yemin ettin. Şimdi o bile seninle ilgilenmiyor. Hemen burayı terk et. Bir dahaki gelişinde burada düşman olarak karşılanacaksın.” Kont bana döndü ve:
Kont-“Bir Bine. Seni bedeninin olduğu yerde bekliyor olacağım.” Dedi ve yanarak kayboldu.
Bir Bine
Birden elimdeki sarmaşık çiçek açtı. Çiçek beyaz renkliydi. Bu ne anlama geliyor? Neden beyaz renkli açtı? Sorar gözlerle Toprak’a baktım. Ama oralı bile olmadı.
Toprak-“Artık ayrılabilirsiniz.” Dedi ve kayboldu. Bu kadar gerginliğin ortadan kalkması iyi olmuştu. Rahatlamış hissettim. Tiff ağlamaya başladı. Hemen yanına koştum ve ona sarıldım.
b-“iyi olacaksın. Merak etme. Her şeyi düzelteceğim. Söz veriyorum.” Dedim. O da bana sarıldı. O an Lina da ağlamaya başladı. Gözyaşlarını görünce korktum. Gözleri kıpkırmızıydı. Gözyaşları da öyle.
b-“Lina. Sen de ağlama.” Diye yanına gittim. Onu da teselli edecekken beni itti. Gözyaşı çiçeğe damladı. Çiçek gözyaşını yuttu ve bütün çiçek kıpkırmızı oldu. Şimdi anlıyorum. Lina bana baktı. Gözlerimin içine. Anlamıştı. Lanet olsun ki anlamıştı.
Lina-“Sen kimsin? Cruchs nerede?” Gözlerimi yere eğdim. Yüzüne bakacam yüzüm yoktu. Bunu saklamamam gerekirdi. Ne aptaldım ama. Bir anlığına gerçekten de bir anlığına Lina’yı sevmeye başlamıştım. Aşk olarak. Tiff’i de kardeşim olarak görmüştüm. Gerçekten. Bu sefer kaybettim.
b-“Benim ismim Bir Bine. Hatırlıyor musun sana insan gibi hissettiğimi söylemiştim. O zamanlar gerçekten hafızamı kaybetmiştim. Şimdi her şeyi daha iyi anlıyorum. Nasıl olduysa Cruk ile bedenlerimiz değişti. Ve bedenimi geri almamın anahtarı ise Kont’ta. Bu…” Lina çok sinirli bir şekilde söylemişti bunu:
Lina-“NEDEN BiZE SÖYLEMEDiN? NEDEN BiZDEN SAKLADIN? Bütün insanlar aynısınız. Yalancı, adi… Ölümsüz olmak istedin sen de diğer insanlar gibi değil mi? Kont ile anlaşma yaptın ve Cruchs’ın bedenine geçtin. Cruchs’yi de ölüme terk ettin. DEĞiL Mi?”
b-“Ha hayır. Yemin ederim öyle değil. Ben…”
Lina-“Daha fazla söylediklerini duymak istemiyorum. Buradan defol git. Bir daha gelme. Seni izliyor olacağım. Cruchs’ı bulunca da senin yanına geleceğim. Ve bedenini geri alacağım. ŞiMDi DEFOL.” Dedi ve ben sadece gözlerine baktım. Kıpkırmızıydı. O bunu hak etmiyordu. Lina uçtu ve gitti. Tiff’e baktım. Hala bana sarılıyordu.
b-“Tiff. Bırak beni. Bırak gideyim. Bütün bunları hak ettim ben. Sizden bunca zamandır saklamamalıydım.” Kısık bir sesle “gitme” dediğini duydum. Ne yapmam gerektiğini anlıyorum artık. Bu başından beridir benim işim değildi. Bedenimi bulunca ne yapacağım? Kont’u nasıl yeneceğim? Bunlar benimle alakalı değil. Bir fısıltı duydum. Toprak konuşuyordu.
Toprak-“Neden bizim söylediğimizi söylemedin? Söyleseydin bu duruma düşmeyecektin.”
b-“Söyleyemedim. Sana nefretle bakan evlatların olsun istemedim. Kont ile aynı hataya düşsünler istemedim. Eğer biri bana bunu yapsaydı muhtemelen yolumdan sapardım. Kendimi boşlukta hissederdim. Sizin bana güvenmediğinizi düşünürdüm. Bu son konuşmamız olabilir Toprak hanım. Elveda.” Dedim ve sağ kulağımı kopardım. Daha sonra:
Toprak-“Demek bu yolu seçiyorsun. Unutma. Her zaman yanındayım. Topraktan gücünü al.” ilk kez egosunu bir yana bırakıp konuşmuştu. Daha sonra diğer kulağımı da kopardım. Artık duyamam diye düşünürken sadece normal insanların duyacağı kadar duyuyordum. Kan bile akmamıştı koparmama rağmen. Kulağım geri uzadı lakin Tiff’in kulağı kadar. Tiff’in bana sarılan ellerini açtım ve kulaklarımı ona verdim.
EDiT: LAYN BEN BiR PARTI EKgib YAZMIŞIM. KiMSE DE DEMEMiŞ EKgib YAZDIN DiYE HAHAHA. NEYSE BURAYA EKLEDiM BAKALIM. ŞiMDi HiKAYE DAHA ANLAŞILIR OLDU. TARiH:21.02.2019
başlık yok! burası bom boş!