-
1.
+1Ağacın dibine baktığımızda ersinin bile kusma derecesine geldigini gördüm ağacın altında kafası sanki taşla ezilmiş olan bir kurt cesedi vardi karninda bir pençe izi vardı pençe karnini yarmıştı. Bedeni hala diri dururken gözlerinde böcekler geziyordu. Tuttum hemen ersini lan bune olum kim yapabilir bunu bu hayvana kafasina bak kafasina dedim. Ersin titrek bi sesle: ayıdır olum ne olcak başka.
Hemen ersin melisi sakinleştirmeye başladı
Bende fırsat bu firsat gizemin elini tutup iyimisin dedim ve su içirdim korkunca bin kat daha güzel oluyordu. Yolda devam ettik melisle ersin önde ben ve gizem arkada yuruyorduk. Gizemle muhabbet etmek bende narkoz etkisi yaratiyordu derdimi tasami herşeyi unutuveriyordum ve konuyu
biraz değistirerek gizem ben varken sana hiçbirşey olmaz biliyorsun demi? Terslenmemek için hafif şakaya vurur gibi sordum. Duymuş olacakki ersin hemen arkasina dondu bir iki saniye goz goze geldik. Gizem çok ciddi bir şekilde evet dedi bu kadar kararlı olmasından havalara girmiştim. Gizemle zaten 1 yildir aramizda birşeyler var gibiydi sanki benden gelicek pası bekliyordu. -Gizem senden hoşla-- diyemeden ersin eveett burda kalicaz dedi
buldugumuz yer daire şeklinde ağaçlarla çevrili ortasinda sadece 2 ağaç vardı. iyi ya fazlada ağaç yokmuş hadi hava kararmadan kuralım su çadırları dedim. Gizemde hemen bana onay vermiş gibi sirt çantasını yere bıraktı ve gülümsedi. Ersin: doğru diyon knk dedi ve sirtimizdaki çadirlari çıkardık 2 çadirimiz vardi. Ersin: gizem melisle şu konserveleri hazirlasana bizde wingg le çadırları kuralim dedi. Ben çadır kurmayı bilmiyordum fakat ersinin talimatlarını
yerine getiriyordum. Sonunda çadirlari kurduk cadirlar karsilikliydi ve arasinda 3 adim mesafe bile yoktu fermuarları birbirine bakiyordu. Hemen bir ateş yaktik ve bi ucina gizemle ben karşısında ersin ve melis vardi hava kararmisti. Eee ne yiyoruz dedim.
Melis cantasindan ton baligi cikardi ve herkese ikişer tane dagitti.
başlık yok! burası bom boş!