komunizm iyi güzel de insanı ve toplumu çok mekanik düşünüyor mk. bu insanoğlu denen mikrop elinde imkanlar varken başkalarıyla eşit olmayı hiçbir zaman istemez. zorla, sopayla eşit ve adil bir düzen kurdun diyelim bu sefer o düzenin hakimleri olan kişi ve gruplar kendi menfaat çemberlerini oluşturacak, yeni bir oligarşi ortaya çıkacak. neden? çünkü ne düşürsek düşünelim, ne inşa edersek edelim tüm bunlar insanlar için, insanlar tarafından yapılıyor ve özü bozuk olan insanın yaptığı her şey kendisi gibi bozulmaya mahkumdur. insan hep daha fazlasını ister, insana hiç yetmez. doğadaki "güçlü zayıfı ezer" kuralını insanoğlu kendi oluşturduğu eşitsizlikçi yapılar ve kurumlar vasıtasıyla bambaşka bir boyuta getirdi.
tüm bunlardan sonra çözüm ne olmalı peki? eğer adil bir yapı kurulmak isteniyorsa, ki mutlak eşitlik hiçbir zaman mümkün değildir, insanoğlu geldiği yeri hatırlamalı. yani doğayı. insanlar kendini doğanın adaletine teslim etmeli. insanlar adalet istiyorsa fazla nüfustan, besin piramidinin dışına çıkmaktan, medeniyetten, ileri-modern teknolojiden ve doğa dışı herşeyden vazgeçmeli. aslanlar, ceylanlar nasıl yaşıyorsa, insanın biyolojisine ve kabiliyetine uygun olarak, öyle yaşamalı. asla doğanın çizdiği sınırları aşmamalı. buna dayalı bir sistem kurulmalı. artık bunun adına ne-izm derseniz deyin...