-
26.
+4Sabah okula geç kalıyorum. Derse girince hemen imza kağıdını yakalayıp imzayı basıyorum. Ders falan gibimde değil. Gözüm telefonda. Yeşim aramıyor. Lan niye aramıyor. ilişkimizi gözden geçirelim dost kalalım derken ne yapmıştım ben. Nasıl buradan işi yatağa getirecektim. Çıldıracaktım panpalar bildiğiniz gibi değil. Sürekli osbir çekiyor, kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. ilk başlarda boşalınca bir süre mantıklı düşünebiliyordum. Şimdi ise osbir bile kesmiyordu. Onu gibmekten başka bir şey düşünemiyordum. Nasıl bir tuzağa düşmüştüm ben böyle.
Okuldan çıkarken arkadaşlara takıldım mecburen. Yeşim’den hiç ses yoktu. Şenay la bir kahve içtik. Metin falan geldi fen edebiyattan. Her fakülteden dostlarım vardı. Tıp hariç. Tıpçılara asosyal gözüyle bakıyorduk. Her fakültenin kafesine giderdik. Öyle dolaşırken telefonum çaldı. Arıyordu. Bir kafede oturuyormuş. Kafenin adını verdi. Arkadaşları ekip hemen otobüse atlayıp şehre geldim. Kafeye girince bir garip oldum. Böyle bir ortamda hiç onunla bir arada olmamıştık. Burada öpemez, dokunamazdım ona. Kim bilir belki bu daha iyiydi. Konuştuk uzun uzun. Dertleştik. Kocası Ankarada dükkan tutmuş. Burayı elemana bırakmış. Bir süre gelemeyebilirmiş. Para göndermiş, falan filan.
Neyse işte kalktık, ayrı ayrı çıktık kafeden. Bir gören olmasın bizi dışarıda diye. Eve girdim. Umudum kalmamıştı. Bundan sonra yalnız kalamayacak ve böyle kafelerde falan mı görüşecektik. Üstelik bunu ben istemiştim.
Böyle düşünürken, gece on bire doğru telefonum çaldı.
başlık yok! burası bom boş!