1. 526.
    +2
    çukuru da, ufak tefek cinayetleri de, içerdeyi de izlemiyorum.

    netflix dizileri de izlemiyorum.

    en son izlediğim dizi "saygılar bizden" adında son derece gerçekçi, abartısız, yaşanmışlık kokan bir diziydi.

    ruh meselesi bu, yapacak bir şey yok. gerçek ve sıradan kaygılardan daha büyük hikayeler çıktığını, kahramanlık ve aşk masallarınınsa güdüklüğünü ve yavanlığını öğrendim.

    ergenlikten yetişkinliğe geçiş gibi aslında. eskiden yuvarlak hatlı, kavisli kadınlardan hoşlanırdım, abartılı şeyleri severdim. ne zihin ne beden oturmamış tabi, uyarılabilmek için, algıyı tetikleyebilmek için güçlü, şiddetli, abartılı şeylere yöneliyor insan.

    sonra yaş ilerleyip tecrübe arttıkça, algılar hassaslaşıp detayları seçebilmeye başladıkça, otobüs durağında bekleyen adamdan bile roman çıkabileceğini, gerçekliğin içerisindeki büyük fırtınayı görmeye başlıyor insan. tıpkı erkeğin yaşlandıkça kadınlardaki farklılık ve ince güzel detayları görebildiği gibi.

    özetle: sevmiyorum artık abartılı, iddialı, gürültülü şeyleri. ne dizide filmde, ne siyasette, ne de hayatımda...

    çukuru da izlemem, behzat ç'yi de sevmem. sabah kalkınca ilk iş çişe koşmak benim gerçekliğim. hikayemi gerçeğe kurmaktan yanayım.
    ···
   tümünü göster