/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1151.
    +26 -1
    birinci sınıf böylece bitmişti. sınavlar bittiği gün topladım her şeyimi bastım memlekete. normalde kübrayla ayrılmasak sınavlarda bitmiş, okulda yok deyip hemen gitmezdim, tadının çıkarırdık.

    vardım memlekete bildiğiniz gibi işte. vardıktan bir kaç gün sonra babama eve çıkacağımı söyledim. ne gerek var? temizlikle, faturayla mı ilgileneceksin? ev arkadaşların kimler? nasıl tipler?... arada annem kendi kendine senaryo yazıp korkuyor. ben yinede kararlı olduğumu söyledim onlarda kabul ettiler. aslında konu zaten benim evde kalma isteğim değil. devlet yurdundan çıkmış olmam onların bundan haberinin olmaması, özel yurtların pahalı olması, evden başka çaremin olmaması. tabi bunu böyle anlatamıyorsun. izin vermelerine rağmen yinede beni bir korku sardı. ya yıl içinde para sıkıntısı çekip zor duruma düşersem. aslında evde tek okuyan çocuk ben kalmışım ama bir büyüğüm işsiz. zaten babamın gönderdiği bir para miktarı var ve onun yeterli olduğunu düşünüyor hani fazlasına ihtiyacım yok gibisinden. birde adam elinden geleni yapıyor canını ver mi diyeyim?

    o meşhur oda arkadaşımı aradım dedim ki 10 güne geliyorum. evdekilere de dedim ki önce arkadaşlarla biraz gezeceğiz kamp falan yapacağız sonra ben staja başlayacağım. belki bir iki dersten yaz okuluna kalırım o zaman ankaraya geri dönerim dedim.
    günü gelince gittim hava alanına. bodruma indiğim an farkı hissettim. tıklım tıklım her tip insan. oda arkadaşımın verdiği adrese gittim. bir sitede bir kaç arkadaşıyla kalıyordu. bodrumun biraz dışındaydı ama güzel bir siteydi havuzlu falan. kapıyı çaldım arkadaşı açtı. uyuyormuş. geleceğimden zaten haberi varmış. aldı beni içeri odayı gösterdi. odaya girdim. yine çıplak uyuyor aq. gittim yanına uyandırdım. ooo kardeşim hoş geldin dedi. sarıldı falan. biraz muhabbet ettik. sonra dışarı çıktık gezmek için sonra yüzmeye gittik. bir kaç gün dinlendikten sonra iş bakmaya gittik. zaten önceden bir kaç kişiyle de görüşmüş benim için. şu kadarını söyleyeyim. alanyada çalıştığım mekan gayet güzeldi ama bodrumdakiler her yönden farklıydı. ilk onun çalıştığı mekana gittik. gittiğimiz çoğu mekan nasıl dans ettiğimi görmek istedi. birinde üstündekileri çıkar donla dans et dedi. sonunda bir mekan bulduk. hemde güzel, elit sayılabilecek bir mekandı. kalacak yer temin etmediler alanyadaki gibi ama verdikleri parada iyiydi. bende ne ev aramakla uğraşacağım deyip yine oda arkadaşımın evinde kalmaya karar verdim. kirada ucuza gelmiş olacaktı. en azından evi paylaşacağım kişi belliydi ve bir nebze güveniyordum. aslında adam bana kimsenin yapmadığını yapmıştı ama yine de çok güvenmemeliyim insanlara kafasındaydım.
    sanki alanyada yaşadığım 3 ayı yeniden yaşıyordum. yine bana ne yapmam gerektiği hakkında bilgiler veren oydu. ben haftanın 4 günü çalışacaktım ama o iki günü çalışıyordu. hatta hiç çalışmasa da olurdu çünkü 45-50 yaşlarında alman bir karının kapatması olmuş. kendisi böyle ifade ediyordu ben değil. kadın gel deyince gidip gibiyor git deyince gidiyor. o böyle anlatınca ister istemez aklıma hocayla yaşadıklarımız geliyor. ama ben para için değil kendi isteğim için yapmıştım. oda arkadaşım zaten haftanın en az 3 günü o kadında kalıyordu.
    ilk iş günü gelince mekana gittim. bu mekanda kadın erkek giyinme odaları farklıydı şaşırdım. girdim giyindim. diğer çalışanlarla tanıştım. biraz prova yaptık. çalacak müziklere baktık. genel olarak iyiydi ama kesinlikle çok yorucuydu ve alanyaya göre sanki daha dikkatli olmamızı gerektiren bir mekandı. gelen insanlarda daha zengindi çok net belliydi. türkler için konuşursam kısa paçalı pantolon bağıra kadar açık gömlek, kirli sakal ve saçlar arkaya yapıştırılmış şekilde gezen zengin binleriyle, daracık etek ve göbeği açık bir şey giyen kızlar geziniyordu etrafta. turistler de çok şıktı ama biraz daha rahatlardı. yani alanyaya avrupanın işçi kesimi gelirken, bodruma avrupanın orta hallisi belki bir nebze zengini geliyordu çoğunlukla. mesela alanyada yattığım bir kıza ne iş yaptığını sorduğumda ambulans şoförüyüm demişti amk. bodrumda sorduğumda almanyada baya ünlü bir üniversitede okuduğunu söylemişti babası da profesörmüş varın siz düşünün farkı.
    ilk gün dans işi gece 3 gibi bitti. eve gitmek için giyindim ama nasıl gideceğim. dolmuşla mı bu saatte var mıdır? mekandan başka bir dansçı arkadaşa sordum o da benim gideceğim yere yakın seni yol üzerinde indiririm 10 dakika yürürsün dedi. sanki evin önüne bıraksa iflas edecek aq. yinede kabul ettim. hatta çoğu zaman beni o bıraktı. ilk haftalar işe biraz alıştıktan sonra. kübrayla ayrıldığımızdan beri ciks yapmadığımı hatırladım. kendimi o kadar dışarıdan soyutlamışım ki. ihtiyaç hissetmemişim. aslında bıraksam 1 yılda dayanırdım, yani o gücü kendimde buluyordum ama neden dayanayım ki. iş olmadığı bir gün çıktım buldum birini ondan sonraki günlerde öyle devam etti.
    işe başlamamın 2.haftasıydı. yine çıkmışız dans ediyoruz. size biraz ortamı anlatayım millet aşağıda dans ediyor. dansçılar onlardan bir kaç metre yukarıdaki platformlarda dans ediyor. yani biz tüm mekanı görüyoruz. saat 1 civarı. mekan baya kalabalık millet sırt sırta. ne tak varsa bu çileye katlanacak herkes gelmiş. mekanda biri gözüme çarpıyor ama o mu? değil mi? bir türlü anlayamıyorum ışıklar falanda çok net değil. artık oraya odaklanmaktan dikkatim o kadar dağılıyor ki uyarı geliyor.
    mola verilince direk aşağı iniyorum. gözüme çarpan kişinin olduğu yere yaklaşıyorum. müşterilerin arasındayım. evet harbi o. tabi siz hepiniz elif sandınız ama değil. hazırlıkta peşinden koşup hiç doğru düzgün cevap alamadığım, hazırlık sonrasında ortadan kaybolan, sessiz kız. hani en son eskort olduğunu düşünüyorum demiştim. yine çok güzel, zaten şık giyinen bir tipti ama nasıl anlatılır böyle tam kadın olmuş. hiç düşünmeden yanına gidiyorum. adını söylüyorum dönüyor. görür görmez tanıyor zaten. aaaaa... aaa falan diyor ama ağzndan cümle çıkmıyor. ben lafa giriyorum nasılsın? sınıfça senden haber alamadık falan diyorum? kız tip tip bakıyor. o anda yanına yukarıda bahsettiğim zengin bini kılıklı bir bebe geliyor. bana el kol yapıp hayırdır ne istiyorsun diyor? kız araya giriyor. aşkım bu sıra sayi sifati hazırlıkta aynı sınıftaydık. bak sira sayi sifati bu da kocam diyor ama adam şok. beni baştan aşağı süzüyor. o an bana dank ediyor. üstümde donla
    neredeyse çıplak kızın yanına gitmişim. bende lafa giriyorum. görünce selam vereyim dedim, haıylı olsun. diyorum. mekanın zaten her yerinde korumalar var o an herkesin gözü bizde. ben böyle deyince adam sen burada mı çalışıyorsun diyor ama böyle tepeden tepeden. ne diyeceğim? yok alışkanlık donla geziyorum mu? evet diyorum ya bi gibtir git diyor. bende arkamı dönüp gidiyorum. adam bence haklıydı. ayrıca şunu belirteyim atar yapsam bana bir şey olmazdı. onlar mekandan dayak yeyip atılırdı, yani çok taşaklı bir adam değilse atılırdı. ama zaten kadını zor durumda bırakmışım. uzatmadan arkamı dönüp gidiyorum. müdür falan da atar yapıyor ne dedin adama? niye oraya gittin? bir arkadaşı gördüm kusura bakmayın diyorum.
    o an bir şeyi daha çok net anlıyorum. galiba anlamam için biraz hakarete uğramam lazımmış. oğlum ben resmen burada köleyim lan. bildiğiniz köle. bedenini kiralayan biriyim. insanların gözünde değerim, bir gibtir git kadar. bu halde karşılaştığım arkadaşlarım cümle kuramıyor. bu haldeyken en fazla diğer dansçılar tarafından muhattap alınıyorum. mekan sahibi ciddi bir hatamda bacağımı koparıp zütüme sokabilir. normalde çevremdeki insaların hakkımda ne düşündüğünü zerre kadar önemsemeyen bir kişi olarak. hala diyorum o gün ne tak yemeye o kızın yanına gittim? bu zamana kadar kimsenin yaşadıklarımdan haberi yokken niye göz göre göre açığa çıkardım ki. gerçi o kızın görmesi başka birini görmesinden daha iyi çünkü çok sessiz bir kız. sınıftan kimseyle görüşmüyor yani en fazla beni tanımayan bir arkadaşına eski bir anı olarak anlatır... yani ben öyle umuyorum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      rezzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
      ···
   tümünü göster