/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +2
    Sabahın ilk ışıklarında alarmın adeta beynimi patlatan bir melodisiyle uyandım. Kendime gelebilmem için soğuk bir duş en iyisi olacaktır. Dün almış olduğum yeni kıyafetlerimi giyiyorum, saçlarım ıslak kalabilir bunun pek bir önemi yok. Ağır demli bir çay eşliğinde istediğim her çeşit kahvaltılıkla donatmış olduğum kahvaltı masama büyük bir iştahla oturuyorum. Kıyafet ve kahvaltılıkları kredi kartı aracılığıyla yapmıştım. Ne de olsa yarın veya ileriki başka bir günde beni bulamayacaklar. Onlara kazık atarak gideceğim. Kahvaltı masamı toplamıyorum tıpkı yatağım gibi. Gideceğim bir işim yok çünkü dün kendisini çalışanlarına patron olarak empoze eden şahısa en yaratıcı küfürlerim eşliğinde istifa dilekçemi vermiştim. Bu şans elime tekrar geçse yine aynısını yapardım, o an çok rahatlamıştım. Evimi akşam son defa kullanacağım şekilde bırakıyorum, ufak bir iş için. Kapıyı çekerken de anahtarı bina girişindeki bir çiçeğin ıslak toprağına sıkıştırıyorum, üzerimde bir de onun ağırlığı olmasın!

    Binama yakın bir mesafede bulunan parka ilerliyorum. Buruşmuş sigara paketimden çakmağımla beraber bir dal sigara çıkarıyor ve ateşliyorum.

    • Bir insan yarınki güneşi göremeyeceğini bildiği bir günde ne yapabilir?

    • Bir insan, kendi iradesiyle kendi yaşam süresini azaltabilecek bir yetkiye sahipken bunu yapmak, tıpkı sağlığı için ilaç yutmakla aynı şey değil midir?

    • Vasiyetname tarzında bir yazı bıraksam mı? Şöyle suratına bağıra bağıra küfür edemediğim herkese sırasıyla yardırsam?

    • Şu kadın ne kadar da fazla teyzeme benziyor!

    • Bugün Cleveland'ın maçı olmalı, hangi kanalda acaba?

    Her türden saçma, bazense alakalı soruları ayağa kalkarak kafamdan siliyorum. Parkın bir köşesinde ufak bir tezgah üzerinde kitap satan gence doğru yürüyorum. Öğrenci olmalı, maddi anlamda o kadar sıkışmış ki kitaplarını satıyor. Suratındaki kaygı, sabahın bu saatlerine göre çok fazla. Şuna bir yardımda bulunayım.

    - Bunlar senin kitaplığından çıkan kitaplar değil mi?

    - Evet efendim.

    - Neden satma gereği duyuyorsun?

    - Bu aylık yurt kiramı ödemekte zorlandığım için.

    - Ne kadar bu aylık yurt kiran?

    - Yaklaşık 500 lira efendim.

    - Demek 500 lira, kitapların fiyatı nedir peki?

    - Her birinin fiyatı farklı.

    - Mesela şu, "intihar Son Çare Değil" ne kadar?

    - Onu 10 liraya bırakırım.

    - Tamam, anlaştık.
    ···
   tümünü göster