0
kapan konuklarıyla keyfe-kader kadeh kaldıran kültür katliamcısı, korkak
kozmetikçi, kedi kılıklı kabiliyetsiz, kapasitesiz kimi köstebek
kasetçiler, kasetleriyle keriz karakterlerini karizmatikleştirmeye
kalkışırlardı... kelimeleri kırmadan, konuları kuşa çevirip
kıvırtmadan konuşmalarıyla kamuoyunda kendi kişiliklerini kanıtlamış,
karakterli, kaprissiz, kıdemli kuşaktan kalender karikatüristlere,
kültür kurumlarını kuvvetlendirmeyen kitlelerin karanlık kuyularda
kadersiz kalıp kaybolacaklarını kayıtlayarak, keskin kara kalemleriyle
karaladıkları karikatürlerinde kartvizitçi kerataların kıçlarını
karartıp kızartırlar; kestikleri kupürleri koleksiyonlarına kor, kalıcı
kılarlardı... korumasız kemallerin, kefaletsiz kerimanların
keselerini, kamunun kasasını kemiren; kükürtlü küller kusarcasına
kentleri kuşatarak kitleleri kasıp kavuran karaborsacı, kolonici,
kalburüstü kesitten kartelci kodamanlar, kezzap karıştırılası
konyaklarla kabalaşıp kızarak kazançlara kota koyunca; kaoslu kötü
koşullarda kalıcılıklarını kaybeden kitapçılar, kırtasiyeciler,
kafeteryacılar, kantinciler, kabzımallar, kasaplar, konserveciler,
kolacılar, kurabiyeciler, köfteciler, kumaşçılar, konfeksiyoncular,
kunduracılar, kuaförcüler, kömürcüler krizin kancasına kapılıp
kepenklerini kapatıyorlardı... kredi kartı kull***rın kerizce
kazıklandıkları kanıtlanıp, kredi kartı kullanmama kampanyası kitleleri
kuşattığında, koçbank, kimi kredi kartlarının kapasitesini kısıtlayarak,
kimilerini de kapatarak kendini korumaya kalkınca; kelkit'in
koyulhisar'daki kükürtlü kaplıcasında kalan koray kurtoğlu, kredi
kullanamadığından korkuya kapılıp kös kös kıvranırken; korkut
kıratoğlu'nun kefilliğiyle korkularından kurtulup kurtarıcısını
kucaklıyordu... karasis kalesi'nin kasvetli karanlığını keşfeden
karaborsacı karaktersiz korsan kasetçiler, kaçırdıkları kamelyalı kıvrak
kevser'i kelepir karyolada kucaklayarak keyifli kepazeliklerini
kamufleli kameralarıyla kasetlere kaydedip, kan kusturucu kırkıncı
konuşmalarında kasetin kopyasıyla karayazılı kontratı kevser'in kucağına
korlarken; korkunç komplo karşısında kulaklarına karsuyu kaçan, kafası
karıncalaşan, karamsarlığa kapılan, kırk kez kulaklarını kapatıp
kafasında kabus kaynatan kevser kadın, komplocuların kazıklı koşullarını
kamilen kabulleniyorken, kalp kifayetsizliğiyle kapaklanıp kasetçinin
kucağında kalıyordu... konağına, kolu kanadı kırık korumasız
kadınları kapatan, koynunda kokain koklatan komplocu köktendincilerden
kıro karadayı'yla kayırıcısı kadim koçakoğlu, kolları kelepçelenmeden
karakoldan kaçıp kayıplara karışırlarken; kendilerini kare kare
kameralara kayıtlayan kameramanlara, "keyfimizin kahyası mısınız?" karşı
koyuşuyla küfrediyorlardı... komplocuların kasetleri kamuoyunda
kötü karşılanıp kınanırken; karyolalarında keyifleşen karı koca kaset
konusunda kapışınca, kızan kocanın koyuverdiği küfürlü kelimeler
kanatlanıp kavislenerek komşuların kulağına kaçtığında; küfürleri
kabullenemeyen kadın karakola koşup, küfürlü kelimeleri kara kalemle
komiserin karbonlu kağıtlarına kaydettiriyordu... kabile
kültürünün katı kurallarını koruyan kaynana, kayınbabayla kocanın
kıskacında konuşamayıp kıvranan kadersiz, kısmetsiz kimi kumalarla,
karayele kapılan kararsız, kontrolsüz, kuralsız kalabalıkta kendini
kaybeden kimi kafası karışık kişiler, karmaşadan, kıskaçtan kurtulup,
kendi kondusundaki kuluçkasında karakaplı kitaptan kara kehanet kuzlayan
karababa'dan keramet kapmaya koşarlarken; karine kutusunu kapan
kârşinaslar, karun'laşma kervanına katılıp keyifleniyorlardı... kalamışlı
kirkor, kayışdağlı kevork, kuzguncuktu kamber, kurtköylü kemalettin,
küçükyalılı keremullah, karagümrüklü kürşat, kasımpaşalı koruk kasım,
kağızmanlı kalender, keşanlı kavruk kazım, köyceğizi! körpe kibriye,
keçiörenli kökçe kamile konutsuzluktan kıvranır, karınları kuruldar,
kart-kurt kazınırlarken; kazıkçı komprador kapitalistler, kıvırtıcı
köçek komisyoncular kontratlığında konut kooperatifiyle, köy-kent
kalkındırma kooperatifleri kurup; kanundan, kararnameden, kamuoyundan,
keremullah'la kitabullah'tan korkmadan kandırdıkları kıt kazançlı, komik
konutlu, kısıtlı-kötü koşullu kitlelerden kopardıkları katrilyonları,
kayıtdışı kazançlarına katıp kasalarına koyuyorlardı... kitleler,
külüstür kondularda kuru, kısır kahvaltıları, karalahanalı, karabiberli
kömbeleri, közlemeleriyle kalıp kırgınlıklarını, küskünlüklerini
konuşurlarken; kamu kurumlarında koordineli kadrolaşan köktendincilerin
kanalıyla kamu kuruluşlarını kırtıklayıp kovuşturma kazanında kaynayan
kartelci kandemir'i, körolası kongreci kalantorlar kurtarıyorlar; kârlı
kimpaş'ım, kimsan'ın, kepez'in kapısını kilitleyip kırkbinlerce kafa,
kolemekçisini kapıönüne koyuyorlardı... kamuyu koruma kurulu'nun
kazıkçıları kayıran kahrolası kararı, kamu konseyi'nce de kabullenilerek
kesinlik kazanınca; karara kayıtsız kalamayan karakteri kavi, karatede
kara kuşaklı katip kamuran, kalemini kırarak konsey konağı'nın
koridorundan köşedeki kürsüye kayıp, kitleleri koruyan kısa konuşmasını
kurguluyordu:-kaytanbıyıklı, karayağız kardeşlerim, koçlarım !kartelci,
kapkaççı, kurnaz köftehorlar karşısında kaygılanıp korkarak kaskatı,
kupkuru kalakalmayın! kazıkçıların kotardıkları krizlerde kerizce
kazıklanmayın! kafanızı kullanın, kucaklaşıp kaynaşın; köpeksiz köyleri
kolayca kolaçanlayıp kuzu kapan kazıkçı, krizci, kapçıkağızlı kurtlara
karşı kendinizi koruyun!... kitleler, kasvetli karda kışta
kazaksız, kabansız, keçesiz, köyneksiz, kısbetsiz, kıraç, kurak,
kabristansız, kenefsiz, künksüz, kanalizasyonsuz kubur kokan köylerinde
karınca kararınca kurabildikleri küçücük kagir kulübeleriyle, ker***
konutlarında kap- kacaksız, karma-karışık kavşaksız, kulvarsız,
kaşarsız, kolasız, köftesiz, katıksız, kalorisiz, kasnaksız, kevgirsiz,
kömürsüz, koleraya karşı korunaksız, kıtlık kıranlıkla kıt kanaat kerhen
konaklarlarken; kurbağalıdere'nin köprülü kavşağında kurulan kuran
kurslarını koruma kurulu'nun kongresinde kaplancı kadılar'ın kokuşmuş
kararıyla kadınları, kızları kılık kıyafet kanunu'na karşı kandırıp
kasidelerle kafalarını karıştırarak kılperestlik konumunda kara
kıyafetlerle kapatıp, keremullah korkusuyla kıskaçlayarak kalplerini
kararttılar... kutsal kitap kuran-ı kerim'i kullanarak
kıblegahları kazanç kapma kulvarına koşan kepaze köktendinciler;
kıyamette kaynayan katran kazanına konulma korkusuyla, körpe kızlarla
kucak kucağa kalma kandırmacasıyla körükleyerek kışkırtıp kudurttukları
kalpleri köreltilmiş kıytınkçılar; kaba, kara, kırçılsakallılarla
koalisyon kurarak katliam kampanyalarıyla kümeleşip, kuşlukta kıyama
Tümünü Göster