+19
Küçüklüğümden bu yana konuştuğum insanların hepsi gözümün önünden geçiyordu .
Bu zamana kadar insanlarla iletişim de sıkıntı çekmemiş , lafını esirgemeyen sonuna kadar söyleyen insan iki kelimeyi yan yana koyup da bir cümle kuramamıştım.
Ayaklanıp salona doğru geçtim . Yerde duran sırt çantası aldım .
Arkamı döndüğümde Selen karşımdaydı.
Ağlamaklı olmuş , dolmuş gözleri ve titreyen dudaklarıyla sadece "gitme " dedi .
Ve yine sarıldı. Kim di bu kız ?
Gerçekten suçlu olduğumu hissettirmek için mi yoksa beni gerçekten sevdiği için mi böyle yapıyordu .
Daha 2-3 öncesine kadar sadece okulda günaydın deyip yüzünü anımsayıp hayatını bırak adını dahi hatırlamadığım insanla şuan yaşadıklarım nasıl olurdu ?
Gidecek yerim olmadığından mi yoksa gitmek istemediğim için mi bilmiyorum.
içeriye geçip tekrar oturduk .
Çantayı da bir kenara fırlattım.
Sessizliği Selin bozdu .
S:Çok üstüne geldim .
Kırmızı olmuş gözlerinin içi kanlamış ve bu cümleyi size hemen yanı başında gözlerinizin içine bakarak söylüyordu .
B:Herşey benim hatam senin bir suçun yok .
Bir süre baktık baktık baktık .
Yine başını omzuma yaslayıp belimden kavradı ve sarıldı .
Elimi omzuma atıp âdeta kanatlarımın altına almıştım .
Bir yandan saçının kokusunu içime çekiyor bir yandan o kadehi tutarken ben şarapı dolduruyordum.