+37
-2
bu olaydan bir kaç hafta sonra sınıfta fısıldaşmalar, gizli gizli koridorda konuşmalar arttı. daha sonra konuşulan şey yayıldı ve herkes tarafından duyuldu. sadece bizim sınıfta değil tüm okulda. ali denen bin sevgilisini gibmişti. herkes bu dedikodudan bahsedip duruyordu. ancak kimsede net bir bilgi yoktu. bu kıza da bir isim takalım elif olsun. elifin surat zaten bembeyazdı. o neşeli, gülücükler saçan kız gitmişti yerine habire gözleri dolu, sarı benizli, her gün aliyle konuşmaya çalışıp olay tartışmaya dönünce böğürerek sırasında çantasına sarılarak ağlayan kız gelmişti. olay daha sonra netleşti. ali kendi evlerinde elifi beraber olmaya ikna etmişti. elifte karşı koyamamıştı. hatta ali onu zorlamıştı da. işin vahim kısmı bura değildi .
olay önce bir dedikoduyla başladı daha sonra herkese yayıldı. daha sonra ikisinin hal ve hareketlerinden çıkarımla doğrulandı. ali zaten olayı okula yayan kişiydi. nasıl yaptığını neler olduğunu anbean anlatıyordu. benim önümde de anlatmıştı. yatağa yatırdım, yaladım, okşadım, başta çok çığlık attı, zor girdim, gibime bulaşan kan o gün duş almayınca kurudu... ben tüm bunları dinlerken hayatımın en çelişkili anlarını yaşıyordum. tüm bu konuşmalar sınıfta geçiyor. o esnada elif sınıfta, aslında herkes sınıfta. bizim sınıfta olmayanlar bile. elif gözleri dolu ve duymamaya çalışıyor. ben hem ona üzülüyorum, hem aliyi dinliyorum ve bu esnada benim alette kalkık.
cinsellik insan için bu kadar mı güçlü bir duygu? yani aşktan daha mı güçlü? her gece uyurken hayalini kurduğum kızın üzülmesinden bile mi daha baskın bir his?
ali olayı böyle şevkle anlatırken elif beni dinleyenlerin ali etrafında oluşturduğu çemberin içinde görmesin diye sıramdan dinliyordum. ama aslında elifin umurunda bile değildim. zaten hiç olmamıştım ki.