mektubu açtım ve içinde bir banka hesabı ve bir ev adresi vardı. onun öncesinde bana tuttukları eve gittim, cerenimi hastaneden çıkarttım, çorbasını içirdim ve yerleştirip uyudum. sabah kalktım işe gitme vaktidir diye düşündüm ama öncesinde sağlam bi kahvaltı yaptım ve takımları giydim. takımlar kaliteli değildi ve bendeki 1500 tl hala duruyordu, güzel bi hayat kurmuştum gidip 500tl ye fiyakalı bi takım aldım ve ofisime gittim. beni gören sekreter
s:aa bu saatte ne işiniz var burda efendim
ben:mesai saati işte işi aksatmayalım dedim.
s:siz şirketin genel koordinatüsünüz işinizi evden bile yapabilirsiniz.
ben:iyiymiş,ne zaman maaş alıcam?
s.pelin hanım bu zarfı size bıraktı.
zarfın içinde 15 bin tl para vardı ve küçük bi not:bunula idare et şimdilik *
yine şaşırmıştım bana neden bu kadar iyi davranıyorlardı?
şimdi aklımda bankaya gitmek vardı. hesapları kontrol etmek.
bankaya gittim ve ilk müşteri temsilcisinin masasına oturdum.
mt:hoş geldiniz nasıl yardımcı olabilirim?
ben:hesabımı kontrol edicektim bakiye sorgulama
mt:tabii
ben:bilgilerin hepsi burada yazıyor.
mt:bi saniy-e efendim sizinle müdür beyimiz ilgilensin bi isteğiniz var mı ne içersiniz?
ben:bi limonlu soda alırım
mt:beni takip edin
banka müdürünün yanına gelmiştik.
bm:efendim hoş geldiniz nasıl yardımcı olabilirim?
ben:bakiye bilgi öğrenecektim
bm:efendim şu an hesabınızda 500 bin dolar var
ben yine şok olmuştum bana neden böyle bir şey yapıyorlardı neden bana böyle davranıyorlardı...
derken bankadan çıktım ve arabama bindim.
arabada bir zarf buldum ve hemen açtım.
sevgili oğlum alp.
pelin benim hayattaki tek varlığım ve onu senin kadar dürüst güvenilir birine emanet etmeyi, hayatını birleştirmeni istiyorum. damadım olma vaktin geldi.
açıkcası neden böyle davrandıklarını öğrendim ama neden ben? işler iyice sarpa sarıyordu.
telefonum çaldı. arayan pelin.
p:babam aradı da
ben:evet bana da bi zarf geldi
p:bu hayatta hep babama güvendim ve o ne karar alıyorsa varrdır bi bildiği
ben:yani sen de istiyorsun
p:farketmez
ben:buluşalım
p:bizim otelimizin restaurant ında saat 8 de
ben:olur
adamların oteli de varmış vay dıbına koyim dedim içimden.
buluştuk ama ters giden bişeyler vardı. canımı sıkan şeyler. sanki beni birisi takip ediyordu.
pelin ile buluştuk.o kadar ciksi giyinmişti ki liseli aklım dayanamadı ve öpüştük. derken bu beni evine zütürdü. giydiği elbise o kadar güzeldi ki... esmer ama bildiğiniz esmerlerden değil, barbra palvn gibi bi kız. bu benim pantolonumu yavaşça sıyırdı. derken ben de yavaşça boynundan aşağıya doğru öpüyordum. elbisesinin bağlarını açtım o muhteşem şeyler karşısında kendimi tutamamadım. fakat aklıma birden cemre geldi.en zor zamanlarımızda beraber olduğumuz... aşk para mıydı ruh muydu sorusu geldi aklıma ve pelinden bi anda soğudum. işim var deyip çıktım.
evime dönüp sıcak bi duş sonrası cemrenin yanına gidip saçlarını öpüp sarılıp uyudum.o kadar huzur vericiydi ki,her şey ciks değildi. cemre iyleşmişti ve o güzelliği beni iyice büyülüyordu.
sabah telefonumun çalması ile uyandım. arayan pelin di.
pelin:günaydın yakışıklım
ben:günaydın pelin
pelin:neden bu kadar soğuksun
ben:herşey çok hızlı gelişti, çok farklı bi hayattı yaşıyorum
pelin:sana güzel bi sürprizim var attığım adrese gel
cemrem kahvaltı hazırlamıştı.bi öpücük kondurdum ve hızlıca atıştırıp çıktım.
pelinin verdiği adrese gittim kapıyı açtım ve gördüklerime inanamadım...
bunca kötü şeyin sebebi bunları bana yaşatan kişi bana hayatımın en kötü günlerini yaşatan kişi karşımdaydı işte bu tuhaf olmuştu...

beyler aktiflik varsa belki devam ederim yoksa da sabah rezleyin gelip yazayım seviliyorosunuz iyi geceler.