/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +4
    ŞiRK :

    Büyük ve Küçük olmak üzere iki türlüdür.

    Büyük Şirk:
    Bir kimsenin ibadetlerde işlemiş olduğu şirktir. Bu şirk, insanı dinden çıkarır.

    Örn : Kainatı yöneten düzenleyen olarak salihleri, efendileri, gavs azamları[*] bilmek, kabirlerden fayda-zarar-rızık ve şifa beklemek, kanun koyma hakkını beşeri düzenlere vermek, putların veya bir insanın önünde eğilmek, türbeler önünde mumlar yakarak zenginlik istemek…

    [*] Gavs azamlar : Bazılarına göre, göklerde salihler yaşar ve bu salihler ihtiyaçları-sıkıntıları-dertleri giderir. işte bu insanlara gavs azamlar denilir. Buna inanmak Allah’ın rububiyyetinde şirk işlemektir

    Büyük şirk 6 kısımdır. (Not:Bu şirk türü insanı islam dininden çıkarır. Müşrik yapar.)

    Duada şirk:
    Kişinin duada Allah'ın dışında birine yönelmesidir. Bir kimsenin yardımı, Allah’tan beklemeyip, istemeyip, ummayıp bir Peygamberden – salihten – veliden - yatan ölüden – alimden - istemesi durumunda gerçekleşen şirktir.
    Diyelim ki; “ Ey Abdulkadir Geylani derdime şifa ver, Ey Efendim sen sıkıntımı görüyorsun derdime derman ver, Ey filan hazretleri oğlumun rızkını genişlet, kızımın bahtını aç gibi sözlerle dua etmekle…”

    " Gemiye bindiklerinde, dini yalnız Allah'a halis kılanlar olarak O'na yalvarırlar. Onları karaya (ulaştırmakla) kurtarınca da, bakarsın ki, onlar ortak koşarlar." (el-Ankebut, 65)

    Niyet ve kasıtda şirk :
    Kişinin, amelini Allah için ihlaslı kılmayıp, kişiler ve kurumlar adına yapması ve dünya çıkarlarını Allah’ın rızasını kazanmaktan daha hoş görmesidir.

    “Kim (yalnız)dünya hayatını ve onun ziynetini istemekte ise, onların işlerinin karşılığını orada onlara tam olarak veririz ve onlar orada hiçbir zarara uğratılmazlar. işte onlar ahirette ateşten başka hiçbir şeyleri olmayacak kimselerdir. Orada işledikleri şeyler boşa gitmiştir. Zaten yapa geldikleri de hep batıldır.” (el-Hud,15-16)

    Bir kimse Allah için değil de bir başkası için bir amel işlerse o amelin sevabını Allah’tan alması mümkün değildir. Ameliyle dünya nimetlerini kazanmak amacında ise; Allah’ın rızasını aramadığı kesindir. Bu ameliyle Allah rızası aramadığı için şirk koşmuş olur. Zira ameller ancak Allah için yapılır.

    itaatte Şirk:
    Bir kimsenin, Allah’ın emrine hükmüne bildirdiklerine itaat etmeyip kişilerin sistemlerin kurumların- patronların şıhların emrine uyması durumunda gerçekleşen şirktir. Allah ve Resulünün ilkesine muhalif hüküm koyanlara itaat etmek bu şirk içine girer.

    "Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin, işlerinizi boşa çıkarmayın " (muhafazid-33)
    "Onlar hahamlarını ve rahiplerini Rabler edindiler." (Tevbe, 31)
    "... Artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır. Kim ki tağutu (despotları ve şeytani doktrinleri) inkar edip Allah'a inanırsa, kopmaz ve sağlam bir bağa yapışmıştır. Allah işitir, Bilir." (Bakara 256)

    Yahudiler ve Hıristiyanlar Allah’ın emirlerine ve hükümlerine itaat etmeyip bilginlerine itaati seçince, Allah onların bilginlerini Rabler (kanun belirleyenler-nizam koyanlar) edindiler buyurmuştur. Bir kimse Allah’ın emrini yerine getirmeyip bir insanın veya kurumun emrini yerine getirirse bu yaptığı şirk olur. Zira bu amelle Allah emrini küçük görüp uygulamamış ve emredenin hükmünü ise üstün görmüş olur.

    Sevgide Şirk:
    Kişinin, bir kimseyi -sistemi- kurumu- alimi- Şeyhi- takımı- partiyi- artisti- sanatçıyı- ideolojiyi Allah’tan daha çok düşünmesi ve sevmesidir. Buda şirktir. Kişinin, bu varlığı, Allah’tan daha çok düşünme ve sevme sebebi, bu varlığa Allah’tan daha çok değer vermesindendir.

    "insanlardan bazıları vardır ki Allah'tan başka ilahları Allah'ı sever gibi severler." (Bakara,165)

    Ayet, bir kimseyi veya sistemi Allah’ı sever gibi sevmenin şirk olduğunu beyan eder. Zira bir kimse, birini Allah’dan daha çok düşünmesi, onu daha çok sevmesi, ona her emirde itaat etmesi onun kulu olduğunun delilidir.

    Tasarrufta Şirk:
    Allah’ın, Alemi düzenleme- oluşturma- yağmuru yağdırma- öldürme- diriltme- rızık verme hususlarda ki hakkını, Salihlerin ve velilerin hakkıdır, diyerek onlara vermek, onların güç sahibi olduğuna inanmaktır.

    "Eğer sen onlara Göklerle yeri kim yarattı ve güneşi ve ay'ı kim emrinize verdi diye sorsan onlar elbette Allah diyeceklerdir. O halde nasıl yüz çevirip döndürülüyorlar." (Ankebut, 61)

    Yerde ve gökte düzenleyen, meydana getiren, yaratan sadece Allah’tır. Kim yerde ve gökte seyyidlerin, efendilerin, kutbu Azamların, ölülerin, şeyhlerın düzenleyen, meydana getiren, yardım eden olduğunu kabul ederse tasarrufta şirk işlemiş olur. Zira Allah’ın yerdeki ve gökteki tasarruf hakkını bir insan vermiş olur ki buda Allah’a ortak koşmaktır.

    Korkuda Şirk:
    Kişinin; Allah dışında birilerinin, kendisine aleme fayda ve zarar verdiğine inanması-onlardan korkması ürkmesidir. Kişinin, Şirk sistemlerin baskısından-tehdidinden korkması. Allah korkusunu hiçe sayması, Rabbinin hesap soruculuğunu hiçe sayarak beşerden ve sistemlerden korkması, Ölülerin yaşayanlara zarar vereceğine inanılması, Şeyhlerin haram işlendiği takdirde çarpmasından korkulmasıdır. Buda insanı dinden çıkaran şirk çeşididir.

    " Onlar öyle kimselerdir ki, insanlar kendilerine "Düşmanlarınız olan insanlar size karşı bir ordu hazırladılar. O halde onlardan korkun dediler de bu söz onların (müminlerin) imanlarını artırdı. Ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir" dediler." (Al-i imran, 173)

    Müslüman ancak Allah’dan korkar. Eğer bir kimse ölülerden, efendilerden, cinlerden zarar gelecek diye onlardan korkup, Allah’dan korkmuyorsa bu insan şirk işlemiş olur. Diyelim ki cinlerin, şeyhlerın beni çarpmasından korkuyorum demek caiz değildir. Zira zarar ve fayda veren ancak Allah’dır.
    ···
   tümünü göster