/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 126.
    0
    Beni yine sırtüstü uzattı. Hatice busefer yarağımı züt deliğine sokup, üzerime oturdu. Hiç zorlanmadan almıştı zütüne, hemde köküne kadar. Ve zıplamaya başladı. Hızlı hızlı zıplıyor, arada sırada durup, zütünü değirmen taşı gibi çeviriyor, sonra tekrar oturup kalkarak zıplıyordu. Bu kız zütten gibişirken de zevk alıyordu, bu yüzünden belli oluyordu. Ben de artık boşalmak üzereydim. Ama onun da orgazm olmasını istiyordum, onun için elimi klitorisine attım, okşamaya başladım. Şimdi ikimiz de inliyorduk. Ve Hatice bir kez daha orgazm olurken, ben de döllerimi zütüne fışkırttım. Biraz öyle kalıp, nefes alışverişimiz normale dönünce kalktı üzerimden. zütünden döllerim akıyordu. Destideki suyla dıbını zütünü yıkadı. Sonra da benim yarağımı yıkadı. Başındaki başörtüsünü çıkarıp, önce yarağımı kuruladı, sonra da dıbını zütünü kuruladı. Ve giyindik. Ayakta bir süre daha öpüştük.

    Vedalaşırken Hatice bana, “Çok güzel gibişiyorsun! Gene gel emi?” dedi. Normalde bu ilk cümleyi hep ben gibtiğim kızlara söylerdim. Elimde olmadan durumun garipliğine güldüm ve “Tamam, gelirim!” dedim, ayrıldım yanından ve diğerlerinin yanına doğru yürüdüm.

    Onları bıraktığım yere yaklaşınca, ağacın altında gibiştiklerini gördüm. Vedat alta yatmış, Nihat onun üzerine domalmış, 69 olmuşlar birbirlerinin yarağını yalıyorlardı. Selim de Nihat’ın arkasına geçmiş, oğlanın zütünü gibiyordu. Yanlarına yaklaşırken telefonumu çıkardım ve birkaç resim çektim. iyice yaklaşıp, “Kolay gelsin, rahatsız olmayın, devam edin!” diyerek birkaç resim daha çektim. Fakat resim çektiğimi görünce hemen toparlandılar, aceleyle giyindiler.

    Fazla kalmadık orda, atladık motora, benim arabanın durduğu yere gittik. Resimlerini çekmemden dolayı ağızlarını bıçak açmıyordu. Ayrıca benimle göz göze gelmemeye çalışıyorlardı. Onları bu sıkıntılı durumda fazla bırakmak istemediğim için, “Hatice dediğiniz kadar azgınmış, iliğimi kuruttu huur!” dedim. Bunun üzerine gerginlikleri biraz azaldı ve Vedat, “Sen yeter ki ağzını sıkı tut, köyde öyle daha ne karılar var, hepsini gibtiririz sana!” dedi. Selim de onayladı onu. Onlara, “Merak etmeyin benim ağzım sıkıdır, resimleri de kimseye göstermem!” deyince biraz daha rahatladılar. Ama yine de resimler yüzünden biraz sıkıntıları vardı. Resim konusunun irdelenmesine fırsat vermeden, “Hadi ben gidiyorum, sonra görüşürüz!” deyip vedalaştım onlarla, atladım arabaya. Onları orda bırakıp köye doğru sürdüm arabayı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster